actually
aslında
gerçekten
açıkçası
doğrusu
cidden
sahiden
aslına bakarsan in fact
aslında
hatta
aslına bakarsan
doğrusu
gerçekte
aslinda
gerçek şu
aksine
nitekim
esasen really
gerçekten
cidden
aslında
sahi mi
sahiden
pek
oldukça
asıl
hakikaten
bayağı well
iyi
şey
peki
evet
eh
aslında
öyle
güzel
eee
o zaman basically
aslında
esasen
kısacası
yani
resmen
genel olarak
özet olarak
kabaca
aslen
temelde indeed
gerçekten
şüphesiz
doğrusu
şüphe yok
çünkü
elbette
kesinlikle
aslında
muhakkak
hakikaten originally
aslında
aslen
orijinal
ilk olarak
ilk başta
olarak
esasen
başta
tarafından
asıl essentially
aslında
esasen
yani
aslen
özellikle
temelde
özünde
esasında
sonuçta
olarak çökeceğine honestly
gerçekten
açıkçası
cidden
doğrusu
aslında
sahiden
hakikaten
içtenlikle
dürüstçe
doğrusunu söylemek gerekirse know
bilmek
haber
bilen
öğrenmek
biliyorum
bilirsin
tanıyorum
bilin
farkındayım
tanırım uh is
Aslında Şerif Carter…'' silahlı'' gibi. Merhaba.HI. AS IN"ARMED. SHERIFF CARTER, ACTUALLY . Merhaba. Aslında Şerif Carter…'' silahlı'' gibi. HI. AS IN"ARMED. SHERIFF CARTER, ACTUALLY . Aslında kadınını alabilirdim ama almadım.ACTUALLY , I COULD TAKE HIS WOMAN, BUT I WON'T.Aslında , biz de yakalandık. Hayır, komutanım.NO, SIR. ACTUALLY , WE have BEEN CAPTURED ALSO. Hayır, komutanım. Aslında , biz de yakalandık. NO, SIR. ACTUALLY , WE have BEEN CAPTURED ALSO.
Aslında , Wilbur benim… 40 mı demiştiniz?ACTUALLY , WILBUR'S NOT MY-- 40, YOU SAY?Aslında ben Bon Vivantı izlemek istiyorum. Ben varım.I'M IN. ACTUALLY , I WANT TO SEE BON VIVANT. Şey, evet, aslında epey güzel görünüyor. WELL, YEAH, ACTUALLY , IT DOES LOOK PRETTY GOOD. Tanısan aslında Mikeın kötü biri olmadığını görürdün. Mike's not such a bad guy once you get to know him. Aslında … Seninle veya sensiz o kampa gideceğim.That's … why I'm gonna go to this camp with or without you. Aslında herşey sadece eğlenmekle ilgili.That's what this is gonna be all about is fun. Aslında onlar Rablerinden bir kuşku içindedirler?Are they not in doubt touching the encounter with their Lord?Hepimiz aslında sadece birer baştan savma balığız. We are , every one of us, just a jerry-rigged fish. Aslında onlar Rablerinden bir kuşku içindedirler.Surely they are in doubt about the encounter with their Lord. No, that's what she said- That's what. Aslında onlar Rablerinden bir kuşku içindedirler?Are they still in doubt about the meeting with their Lord?Aslında onlar Rablerinden bir kuşku içindedirler?Are they not in doubt concerning the Meeting with their Lord?It's Ted, sir. The names are the key! Aslında soda alacaktım ama garson vazgeçirdi.I was going to get a soda, but the waitress talked me out of it.
Display more examples
Results: 102452 ,
Time: 0.0678