I DIDN'T THINK in Turkish translation

• düşünmemiştim
• sanmıyordum
• düşünemedim
• sanıyordum
• hiç aklıma
• zannetmiyordum
• bence
• düşünürdüm
• olmaz sanıyordum
• düşünmedim
• düşünmüyordum
• düşündüm
• sanmıyorum
• sanmazdım
• sandım
• zannetmiyorum

Examples of using I didn't think in English and their translations into Turkish

Alex, I, I didn't think you were actually being serious.
Alex, aslında ciddi olduğun hiç aklıma gelmemişti.

No, he's, he's in good hands. I didn't think that that.
Hayır, o iyi ellerde. Böyle olacağını düşünemedim.

Uh… I didn't think so. You like to read?
Aa, sanmıyorum.- Bunu okudun mu?

Cause I didn't think it was going that well.
Çünkü bence o kadar da iyi gitmiyordu.

I didn't think Lana would find someone to cover her shift this late in the game.
Bu kadar geç Lananın nöbetini alacak kimse olmaz sanıyordum.

Till he went to college. I didn't think I would have to deal with this.
Üniversiteye gidene kadar böyle şeylerle baş etmem gerekmeyecek sanıyordum.

Something go wrong? I didn't think you were coming back.
Bir sorun mu var? Döneceğini zannetmiyordum.

I didn't think you would be… Theresa. Hi.
Theresa, selam.- Hiç aklıma gelmezdi, senin.

I didn't think I would like retirement, but it's good.
Emekliliği seveceğimi sanmazdım ama çok iyi.

You find something in there, you keep it. I didn't think so.
Sanmıyorum. Cebinde bir şey bulduğunda sen de kalsın.

I didn't think so either. Uh, we got a big thing to talk about tomorrow.
Bence de. Yarın konuşacağımız önemli bir konu var.

I didn't think I would have to deal with this till he went to college.
Üniversiteye gidene kadar böyle şeylerle baş etmem gerekmeyecek sanıyordum.

I didn't think I was gonna get in a fight tonight.
Bu akşam kavgaya bulaşacağım hiç aklıma gelmezdi.

I didn't think I needed one, because I have a bodyguard.
Korumam var diye ihtiyacım olmaz sanıyordum.

I wanted you desperately… but I didn't think you wanted me.
Umutsuzca istedim… istemediğini sandım… ama senin, beni.

I said I didn't think my dad would come back.
Geleceğini sanmıyorum. Babamın geri sanmıyorum'' dedim.

Smith? I didn't think that you did your own dirty work?
Kendin yapacağını sanmazdım. Pis işlerini… Smith?

I didn't think they were too bad.
Bence o kadar kötü değillerdi.

I didn't think you were the type who could ever leave Tokyo.
Seni Tokyoyu hiç terk edemeyecek bir tip sanıyordum.

I didn't think we would use our studio so much.
Stüdyoyu bu kadar kullanacağımız hiç aklıma gelmezdi.