Examples of using Insecure in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Jimmy's okay. He's just a little insecure.
Jimmy iyi çocuktur. Biraz güvensizdir sadece.Jessica, I knew you were insecure. That's just sad.
Jessica, kendine güvenin olmadığını biliyordum ama bu kadarı da üzücü.Like the pathetic, insecure cowardly loser he be¶.
Tıpkı acınası, kendine güvenmeyen, korkakça ezik biri gibi¶.She's insecure, yet full of herself.
Maybe it's insecure.
Güvenli olmamasından olabilir.And less insecure and more just cool.
Daha güvenli ve daha havalı.Maybe if you would put in some effort, you wouldn't be so insecure.
Belki biraz çaba sarf etseydin kendine güvenin bu kadar az olmazdı.How insecure do you think I am?
Sence ne kadar güvensizim?Seriously, how insecure do you think I am?
Cidden, sence ne kadar güvensizim?After Brian dumped me, I was really lonely and insecure.
Brian beni terk ettikten sonra,… çok yalnız ve güvensizdim.We're on our way flying above what has to be considered insecure, hostile territory.
Şu an düşman bölgesi olarak nitelendirilen güvenli olmayan bir yerin üzerinde uçuyoruz.You think I'm insecure?
You feel insecure?
Kendini güvensiz mi hissediyorsun?I'm not that insecure girl.
Özgüvensiz bir kadın değilim.Do you want to see me insecure?
Beni kendime güvensiz görmek mi istiyorsunuz?I don't know why I'm so insecure.
Neden bu kadar özgüvensiz olduğu mu bilmiyorum.Who would have thought Billy would be so insecure?
Billy Walshun bu kadar kendine güvensiz olacağı kimin aklına gelirdi ki?Loans are a vicious cycle, especially in today's insecure financial environment.
Some people around here, they think I'm insecure.
Çevremde bazı kişiler kendime güvensiz olduğumu düşünüyor.We are insecure.
