Examples of using Intersecting in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
The theme art, a series of intersecting circles, was selected to"represent gathering people and the diversity of emotions surrounding the Eurovision Song Contest.
Bir seri kesişen daireler olarak belirlenen sanat teması,'' Eurovision Şarkı Yarışmasını çevreleyen duyguların çeşitliliği ve insan topluluğu'' nu tanımladığı için seçilmişti.south of Cheyenne and runs north, intersecting Interstate 80 immediately west of Cheyenne.
Cheyennenin kuzeyinden geçer ve Cheyennede 80 numaralı eyaletlerarası otoban ile kesişir.Each speck sits perfectly in the intersecting corners. a two-by-two centimeter grid on her back,
Her benek kesişen köşelerle mükemmel uyum sağlıyor. Anladım ki, sırtına 2 yeIf we have A and B intersecting… All right, so if we have- these are Venn diagrams, as you remember……and A and B….
Bu Venn şemaları var hatırlarsanız… ve A ve B… Eğer A ve B kesişiyorsa.CERN had just commissioned a new type of accelerator, the Intersecting Storage Rings.
CERN bu arada yeni bir tür hızlandırıcı, Intersecting Storage Rings( Kesişen Depolama Halkaları).AI I ri ght, so, if we have-- and these are venn diagrams as you remember-- if we have"a" and" b intersecting, and"a" and" b.
Pekâlâ, eğer elimizde… Bildiğiniz gibi bunlar Venn şemalarıdır; eğer A ve B kesişiyorsa… ve A ve B.As we think about intersecting technologies-- everybody has a cell phone with a camera-- we could use this everywhere,
Kesişen teknolojileri düşündükçe-- herkesin kameralı bir telefonu var-- bunu her yerde kullanabiliriz, ister sağlık hizmetlerinde, hasta bakımında, mühendislikte, hukukta,just touches right there, and then comes back up. And instead of intersecting in two places it only intersects right there at x equals negative five.
f( x) x eksenini iki noktada kesmek yerine sadece xin eksi beşe eşit olduğu About 20 churches intersect those lines.
Bu çizgilerle kesişen yaklaşık 20 kilise var.About 20 churches intersect those lines.
Bu çizgilerle kesişen yaklaşık 20 adet kilise var.The details are classified but I'm working on the new Intersect project with Bryce.
Chuck, keep everybody as far away from the Intersect room as possible.
Chuck, herkesi Bilgisayar odasından olabildiğince uzaklaştır.Possibly, the only place their worlds could intersect.
You know that Intersect project that Dad was working on?
Babamın üzerinde çalıştığı Bilgisayar projesini biliyorsun değil mi?It's where their lives intersected.
Hayatlarının kesiştiği yer orası.Each of us whose life intersected Hannibal Lecter lost something.
Hayatı Hanniballa kesişmiş olan hepimiz bir şeyler kaybettik.The simulation suggests that the anomalies occur… where the waves intersect.
Bu benzetim dalgaların kesiştiği yerlerdeki… meydana gelen anomalileri gösteriyor.A keyhole which intersects many other quantum realities.
Birçok farklı kuantum gerçekliği ile kesişen bir anahtar deliği.Because intersect was a mission.
Çünkü Intersect bir görevdi.Where are the intersect files?
Intersect dosyaları nerede?
