INTROVERTED in Turkish translation

[ˌintrə'v3ːtid]
[ˌintrə'v3ːtid]
içe dönük
içine kapanık
i̇çe dönük
içe dönüktür

Examples of using Introverted in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
She fits the profile: loner, introverted.
Profile uygun: Yalnız, içe kapanık.
The army is the only place that can change your introverted personality.
Senin bu içe dönük kişiliğini ancak ordu düzeltir.
She became more introverted.
Daha çok içine kapandı.
They thought I was a weirdo, freak, introverted.
Onlar benim acayip, deli, için dönük olduğumu düşünüyordu.
He was quiet, introverted.
Sessizdi. İçine kapanıktı.
I'm a skinny, flat-chested, introverted kid.
Sıska, düz göğüslü, içine kapalı bir çocuktum.
She fits the profile: loner, introverted.
Profile uygun: Yalnlz, içe kapanlk.
He sounds like the right type-- painfully shy, introverted, a slight lack of confidence-- just the kind of person who might want to dazzle the world with his magical abilities.
Tam öyle biriydi aşırı utangaç, içe dönük, biraz öz güven eksikliği tam da dünyayı büyü yetenekleriyle şaşırtmak isteyecek tipte biri.
This is an attachment to objects that's become obsessive, By someone who is antisocial and extremely introverted.
Bu, antisosyal ve aşırı içine kapanık birinin, nesnelere takıntı boyutunda bağlanması.
But aside from that, you won't find a better man. and is maybe the most introverted person I have ever met He's got a few walls that may never come down.
Asla yıkılamayacağı duvarları olabilir… tanıştığım en içine kapanık insan olabilir, ama bunlar bir yana… ondan iyisini bulamazsın.
You won't find a better man. and is maybe the most introverted person I have ever met He's got a few walls that may never come down.
Yıkamayacağın duvarları olabilir, ve belkide tanıştığım… en içine kapanık insan olsa dahi… ondan daha iyisini bulamazsın.
He's got a few walls that may never come down… and is maybe the most introverted person I have ever met, but aside from that, you won't find a better man.
Asla yıkılamayacağı duvarları olabilir tanıştığım en içine kapanık insan olabilir, ama bunlar bir yana ondan iyisini bulamazsın.
Who is not introvert as a teenager?
O yaşta kim içine kapanık değildir ki?
Who is not introvert as a teenager?
Ergenlik çağında kim içe dönük değildir ki?
teacher's pet, Bully, introvert.
Kabadayı, içine kapanık, öğretmenin gözdesi.
You know I'm an introvert!
İçe dönük olduğumu biliyorsun!
Yeah, intense, more like… introvert.
Evet biraz gergin, daha çok içine kapanık.
Your introvert is having a heart attack.
İçine kapanık müvekkiliniz kalp krizi geçiriyor.
Extroverts lie more than introverts.
Dışa dönükler, içe dönüklerden daha çok yalan söylüyor.
The introvert is focused on the internal world of reflection, dreaming and vision.
İçedönüklük yansıyanın, rüyanın ve görüşün içsel dünyasına odaklanır.
Results: 42, Time: 0.0633

Top dictionary queries

English - Turkish