IS EAGER in Turkish translation

• istekli
• hevesli
• can atıyor
• sabırsızlanıyor
• isteklidir

Examples of using Is eager in English and their translations into Turkish

My daughter is eager to meet you.
Kızım seninle tanışmak için çok hevesli.

We have been expecting you. Our whole family is eager to see you again.
Seni bekliyorduk. Tüm ailemiz sizi tekrar görmeye can atıyor.

He is eager to please.
O, memnun etmek için isteklidir.

Is it a sports event, or a circus? All of Japan is eager to watch.
Sanki bir sirk gibi bütün Japonya bu maçı seyretmek için istekli.

We have created an army against the enemy, that is eager to die for the cause.
Düşmana karşı, bu uğurda ölmeye hevesli bir ordu kurduk.

Tom is eager to help Mary out.
Tom, Maryye yardım etmeye isteklidir.

Tom is eager to go there.
Tom oraya gitmek için istekli.

The boy is eager to learn.
Cocuk ogrenmeye hevesli.

She is eager to live in Australia.
O, Avustralyada yaşamaya isteklidir.

Tom is eager to live in Boston.
Tom Bostonda yaşamaya istekli.

As ever, Wewe is eager to make friends.
Wewe her zamanki gibi arkadaş edinmeye hevesli.

She is eager to go to France.
O, Fransaya gitmek için isteklidir.

Tom is eager to go to Boston.
Tom Bostona gitmeye istekli.

What everybody here is eager to do is close this case.
Burada herkes bu dosyayı kapatmaya çok hevesli.

Our staff is eager to help you.
Bizim personelimiz yardım etmeye isteklidir.

He is eager to meet Sunny.
O da Sunnyyi karşılamakta istekli.

Tom is eager to speak to you.
Tom seninle konuşmak için isteklidir.

The President is eager to get you guys off the sidelines and into the game.
Başkan sizi kenardan alıp oyuna sokmak için istekli.

Tom is eager for the apple.
Tom elma için istekli.

Tom is eager to buy a new car.
Tom yeni bir araba almaya istekli.