IT BURNED in Turkish translation

[it b3ːnd]
[it b3ːnd]
yandı
burn
of burning
on fire
to be incinerated
yaktı
burn
light
cremation
fire
to cremate
to hurt
burning down
a bonfire
yanardı
burn
fire
combust
burning up
fry-up
will light up
yandığından
goosed
burnt
yanmış
burn
of burning
on fire
to be incinerated
yaktığını
burn
light
cremation
fire
to cremate
to hurt
burning down
a bonfire
yakıyordu
burned
on fire
yanıyorlardı
olamazlar
they can't
not
are
it burned

Examples of using It burned in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
It burned his father.
Kiliseniz babasını yaktı.
Whatever started it, it burned fast.
Yangını ne başlatmışsa, çok hızlı yanmış.
It burned to the ground 20 years ago. The studio that made that show, Spectra.
O diziyi yapan stüdyo, Spectra… 20 yıl önce yandı.
It burned them alive.
Gün ışığı onları canlı canlı yaktı.
It burned from the inside out.
İçten dışa doğru yanmış.
It burned all my hair.
Bütün saçlarım yandı.
It burned ten times better than oil.
Yağdan on kat daha iyi yaktı.
It burned ten times better than oil.
Petrolden on kat daha iyi yaktı.
It burned for three days and three nights.
Şehir üç gün ve üç gece yandı.
It burned all my insides.
Bütün içimi yaktı.
And it caught on fire and it burned her back.
Ve gömleği tutuştu ve sırtını yaktı.
The result of the body going into spasm as it burned?
Yanarken bedenin kasılmasının bir sonucu mu?
I wouldn't mind if it burned.
Yanmak umurumda bile değil!
The body went into spasm as it burned?
Yanarken bedenin kasılmasının bir sonucu mu?
Good thing. I like it burned.
Yanmasını seviyorum. İyi bir şey.
I like it burned. Good thing.
Yanmasını seviyorum. İyi bir şey.
Kids was always using the place, causing trouble. I ain't sorry it burned.
Çocuklar hep bu kulübeyi kullanırdı. Yanmasına üzüldüm.
It burned like hell, right?
Cehennem gibi yanıyor, değil mi?
It burned.
O yandı.
It burned a hole in the cushion!
Minderi yakıp delik açmış!
Results: 73, Time: 0.0688

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish