LEARNING in Turkish translation

['l3ːniŋ]
['l3ːniŋ]
öğrenme
to know
to learn
to find out
öğreniyor
learning
finds out
is studying
öğrenim
education
study
student
tuition
school
learning
öğrenerek
learning
by finding out
learning
ders
lesson
class
lecture
course
learn
teach
study
period
tutor
subject
öğrenerek mi
learning
öğrenmek
to know
to learn
to find out
öğrenmeye
to know
to learn
to find out
öğrenmenin
to know
to learn
to find out
öğrenimi
education
study
student
tuition
school
learning

Examples of using Learning in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I will show you a new approach to foreign language learning.
Sana, yabancı dil öğrenmede yeni bir yaklaşım göstereceğim.
No time for a learning curve, Vic.
Öğrenmene vakit yok, Vic.
Besides, they will end up learning music, which is a joy in itself.
Ayrıca, müziği de öğrenmiş olacaklar, kendileri mutlu olacaklar.
Aang, can we talk about you learning firebending now?
Aang, ateş bükmeyi öğrenmen konusunu görüşebilir miyiz?
There was a cop that took a lightning bolt because"Mon-El's still learning.
Mon-El hala öğrendiği'' için… orada bir polis yıldırıma hedef oldu.
If there's a reason for learning afrikaans, marjorie,
Afrikanca öğrenmen için bir nedenin varsa,
I remember learning to ride a bike,
Bisiklete binmeyi öğrendiğim anları hatırlıyorum
Learning all this about Cathy, I didn't know any of this.
Cathy hakkında öğrendiğim bu şeylerin hiçbirini bilmiyordum.
Please tell me you're learning something, and that this isn't all pointless.
Lütfen bir şeyler öğrendiğini ve her şeyin boşuna olmadığını söyle.
Do you think me learning Greek is ridiculous?
Sence Yunanca öğrenmem saçmamı?
Learning it by heart ain't enough.
Bunu kalben öğrenmiş olsan da dostum yetmeyecektir.
Learning this stuff doesn't matter.
Öğrendiğim şeylerin bir önemi yok.
Learning to negotiate these cliffs is central to their survival.
Bu kayalıkları aşmayı öğrenmeleri, hayatta kalmalarını sağlayacak.
Something he could do with learning.
Öğrenmeyle yapabileceği bir şey.
Learning to fly this thing, Morty, is gonna be really liberating.
Bunu uçurmayı öğrenmen çok rahatlatıcı olacak Morty.
Bernard, upon learning this, went insane.
Damasen bunu öğrendiğinde öfkeden deliye döner.
Shouldn't tests be about learning?
Testler öğrenmeyle ilgili değil mi?
Yes. Okay. Another thing I keep learning.
Tamam. Sürekli öğrendiğim bir diğer şey…- Evet.
Okay.- Yes. Another thing I keep learning.
Tamam. Sürekli öğrendiğim bir diğer şey…- Evet.
Okay. Another thing I keep learning… Yes.
Tamam. Sürekli öğrendiğim bir diğer şey…- Evet.
Results: 3605, Time: 1.232

Top dictionary queries

English - Turkish