MAN-MADE in Turkish translation

insan ürünü
el yapımı
insanlar tarafından yapılmış
i̇nsan yapımı
insan yapısı
i̇nsan ürünü

Examples of using Man-made in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
For instance, we know it's man-made.
Örneğin insan ürün olduğunu biliyoruz.
We're not looking for a man-made structure.
İnsan yapımı bir şey aramıyoruz.
Man-made humans.
Insan yapımı insan.
Which man-made structures are visible from space?
Uzaydan görünen insan yapımı eserler nelerdir?
And over there, what the hell, a man-made lake.
Şurada da yapay bir göl.
Typically abandoned ruins. The exploration of man-made structures.
İnsan yapımı yapıların genellikle terk edilmiş kalıntılarının keşfi.
The exploration of man-made structures, typically abandoned ruins.
İnsan yapımı yapıların genellikle terk edilmiş kalıntılarının keşfi.
Such man-made rules are absurd.
İnsanların koyduğu kurallar saçmalık.
This man-made carbon thread is five times thinner than a human hair.
Bu yapay karbon iplik insan saçından beş kez daha ince.
Or man-made.
Veya insan yapımıydı.
They almost look man-made but they're really natural crystals growing.
Neredeyse insan yapımı gibi görünüyorlar ama aslında bunlar doğal olarak büyüyen kristaller.
A man-made cave where residents of bukchon-ri feld to.
Bukchon-ri saki̇nleri̇ni̇n katli̇amdan kaçmak i̇çi̇n kaçtiği.
Bakelite, the first fully-synthetic man-made plastic.
Bakalit, insanlığın yaptığı ilk tamamen sentetik plastik.
The sonar images show what looks like man-made structures on the sea floor.
Sonar görüntüler, deniz tabanında insan yapılarının nasıl olduğunu gösteriyor.
These can be either natural or man-made.
Doğal olarak bulunur ya da üretilebilir.
Changes in the environment, loss of habitat and other man-made influences.
Çevresel değişiklikler, habitat kaybı ve diğer insan etkileri.
I'm in a large, man-made cavern adjoining the antechamber.
Giriş salonuna bitişik, geniş bir insan yapımı mağaradayım.
It doesn't matter if it was spiritual or man-made. Beth.
Beth yüzünden. İlahî ya da insan elinden, fark etmez.
Weekends are a man-made construct.
Hafta sonu insan icadıdır.
They're hard and inflexible and man-made.
Onlar çok sert ve hiç esnek değil, bir de insan yapımılar.
Results: 177, Time: 0.0557

Top dictionary queries

English - Turkish