MANIPULATIVE in Turkish translation

[mə'nipjʊlətiv]
[mə'nipjʊlətiv]
manipülatif
manipulative
çıkarcı
manipulative
mercenary
calculating
self-seeking
self-interested
profiteer
venal
sömürüsü
exploitation
manipülatifti
manipulative
çıkarcılardır
manipulative
mercenary
calculating
self-seeking
self-interested
profiteer
venal
çıkarcıydı
manipulative
mercenary
calculating
self-seeking
self-interested
profiteer
venal

Examples of using Manipulative in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
It's highly effective, though. That's… manipulative.
Manipülasyondur bu. Çok etkili ama.
This killer is intelligent, manipulative, and hungry for attention.
Katil zeki, manipulasyoncu ve dikkat çekmek peşinde.
She may be a cruel, manipulative monster, but Mom can't win every round.
Hilekâr bir canavar olabilir ancak annem her raundu kazanacak değil ya.
Your manipulative thoughts are blinding you. I won't agree to it.
Hileli düşüncelerin seni kör etmiş. Katılmıyorum.
No, I don't think you're manipulative.
Hayır, dalavereci olduğunu sanmıyorum.
What a manipulative little prick you really are.
Senin ne piç biri olduğunu öğrenecektir umarım.
Quite a manipulative one at that.
Epey manipülatif oldu bu.
I mean, we-we know this killer is manipulative.
Yani katilin manipülatif biri olduğunu biliyoruz.
Psychologically manipulative, don't you think?
Psikolojik olarak sömürücü değil mi?
Because it's manipulative.
Çünkü çıkar amaçlı kullanılıyor.
MTV is so manipulative.
MTV çok manipüleci.
She's a bossy, arrogant, manipulative, Beverly Hills Chihuahua.
O, otoriter, kendini beğenmiş, hileci, Beverly Hills Chihuahuası.
Selfish, cruel, rude, manipulative?
Bencil, zalim, kaba, ve manipülatifti.
like, that type of manipulative person?
benim o tarz çıkarcı biri olduğumu.
No, I don't think you're manipulative.
Ne? Hayır, dalavereci olduğunu sanmıyorum.
I know all about the science of cuteness, you manipulative, little runt.
Sevimlilik hakkında bilimsel her şeyi biliyorum, seni hileci, küçük cüce.
What federal agency could be that devious and that manipulative?
Hani federal ajans bu kadar aldatıcı ve hileci olabilir?
He's also controlling and manipulative.
Aynı zaman kontrolcü ve manipilatör bir insan.
Ares was being his ususal manipulative self.
Ares her zamanki gibi kendi çıkarları için başkalarını kullanıyordu.
Which makes her cruel and manipulative, not ill.
Bu durumda hasta değil zalim ve çıkarcı biridir.
Results: 285, Time: 0.1323

Top dictionary queries

English - Turkish