Examples of using Math problems in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Like Math Squad instead, you know… do math problems. Maybe we could be Um, Sean?
Belki de you know. Do math problems.
bilirsiniz… matematik soruları çözeriz. Sean?Colby, there have been math problems I have worked on that hnee goav unsolved for hundreds of years, so believe me, man, I'm all about hope.
Colby, üzerinde çalışmakta olduğum asırlardır çözülmemiş matematik problemleri var. İnan bana dostum, hep umutluyum.He can solve math problems by stomping his foot, as long as the answer is always three.
O ayrıca ayağını durdurarak matematik sorularını da çözebiliyor tabi I don't need any math problems to get there.
oraya ulaşmak için matematik problemlerine ihtiyacım yok.And I don't need any math problems to get there. I told you this morning, I know where I'm going in my life.
Bu sabah da söylediğim gibi, nereye gittiğimi biliyorum… ve oraya ulaşmak için matematik problemlerine ihtiyacım yok.Do math problems. Maybe we could be like Math Squad instead, you know… Sean?
Belki de Matematik Takımı olsak daha iyi, bilirsiniz… matematik soruları çözeriz. Sean?Steering me away from the curb of the sidewalk and seeing you solve math problems with a lead pencil was cute
Kaldırımın iç kısmından beni yürütmeniz de o matematik sorularını çözmeniz de tatlıydı. Hepsi güzel olsaA person's feelings don't have one answer like a math problem.
Bir insanın duygularının matematik problemi gibi tek bir yanıtı yoktur.Yesterday I gave him a math problem, and he was hopeless.
Dün ona çözmesi için bir matematik sorusu verdim hiç umut ışığı yok.This isn't a math problem.
Matematik problemi değil bu.A girl answered a math problem.
Matematik problemini çözen bir kız.And he was hopeless. Yesterday I gave him a math problem.
Dün ona çözmesi için bir matematik sorusu verdim… hiç umut ışığı yok.And we are not a math problem.
Biz de matematik problemi değiliz.Before we start throwing maths problems at them? How about we just talk to them?
Üzerlerine matematik problemleri atmadan önce onlarla konuşmayı denesek nasıl olur?I can't solve this math problem.
Bu matematik problemini çözemiyorum.Mr. Son, can you solve a math problem for me?
Son Hocam, benim için bir matematik sorusu çözebilir misiniz?One day he was trying to teach a math problem.
Bir gün o, matematik problemi anlatmaya çalışıyordu.Have you figured out the math problem yet?
Matematik problemini henüz anladın mı?You know, math problem.
Bilirsin, matematik problemi.
