SOLVING PROBLEMS in Turkish translation

• problem çözmeyi
• sorunları çözmek
• sorun çözme
• problem çözümleri
• problem çözme
• sorunları çözmeye
• problemleri çözmek

Examples of using Solving problems in English and their translations into Turkish

That's my basic activity, solving problems.
En temel faaliyetimdi bu benim. Sorun çözmek.

Solving problems related to computers, running diagnostics… Meaning a doctor for computers.
Bilgisayarlar için doktor demek. Bilgisayarlarla ilgili sorunları çözme, tanılamayı çalıştırma.

Solving problems did. Charity didn't.
Hayırseverlik getirmedi. Sorun çözmek getirdi.

He wanders the land solving problems.
Sorunları çözerek ülkeyi dolaşır.

Just solving problems.
Sorunları çözüyoruz. Sorunları çözüyoruz..

Solving problems. he wanders the land.
Sorunları çözerek ülkeyi dolaşır.

Okay.- Solving problems.
Sorun çözüldü.- Tamam.

Solving problems?
Sorun çözmek mi?

It's about taking charge of your life and solving problems.
Bu hayatının kontrolünü eline alıp sorunları çözmekle ilgili.

Solving problems by throwing money at them.
Önlerine para atarak sorunu çözüyorsun.

It's called leadership. Solving problems.
Buna liderlik denir. Sorun çözüyorum.

And now you're raising hell, solving problems.
Fakat şimdi ise sorun çıkarıyorsun ve sorun çözüyorsun.

Your whole life, you have either run away or raised your hands and given in. instead of solving problems.
Hayatın boyunca sorunları çözmek yerine… ya kaçtın ya da ellerini kaldırıp teslim oldun.

Uh… she does have a tendency to sort of jump right in there whenever she likes, you know, and frankly, her method of solving problems is totally different than mine.
Hemen her şeye atlama eğilimi var,… biliyorsun canı istedi mi bunu yapıyor… açıkça onu sorun çözme yöntemleri.

You have either run away or raised your hands and given in. instead of solving problems, Your whole life.
Hayatın boyunca sorunları çözmek yerine… ya kaçtın ya da ellerini kaldırıp teslim oldun.

Well, I can listen to her, but as for solving problems… The lady's or yours?
O halde, onu dinleyebilirim ama iş sorunları çözmeye gelirse… Hanımınkiler mi, yoksa sizinkiler mi?

Solving problems is what we do,
Problemleri çözmek bizim görevimizdir,

You have either run away or raised your hands and given in. Your whole life, instead of solving problems.
Hayatın boyunca sorunları çözmek yerine… ya kaçtın ya da ellerini kaldırıp teslim oldun.

have been studied in computer science and robotics to produce distributed and fault-tolerant systems for solving problems.
robotik alanında araştırılmış ve problemleri çözmek için dağınık ve hata toleranslı sistemler oluşturulmasına önayak olmuştur.

But it's only half the story if we're really looking at solving problems of poverty, because it's not long-term sustainable.
Ama eğer gerçekten fakirliğin sorunlarını çözmeye çalışıyorsak, bu hikayenin sadece yarısı, çünkü uzun süreli sürdürülebilir değil.