Examples of using Sorun in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Geri dönüş yolunu bulduğun sürece… kaybolmanın sorun olmadığını.
Sorun nedir Francis?
Yok, sorun değil.
Geri dönüş yolunu bulduğun sürece… kaybolmanın sorun olmadığını.
Sorun nedir Fred?
Evet. Yok, hiç sorun değil.
Sorun ne, Sameer?
Bay Incredible! Sorun nedir hanımefendi?
Sorun nedir hanımefendi? Bay Incredible!
Sorun nedir, Rahibe? Rahibe James!
Sorun nedir, Jake?
Evet. O zaman sorun ne?
June için daha fazla sorun varsa… Ona kendin sorabilirsin.
Neler olduğunu hakkında olduğunu hakkında birçok sorun olduğunu tahmin edebiliyorum.
Öyleyse sorun nedir Bay Sahte Kaplumbağa?
Neyse, ondaki sorun her neyse çığırından çıkmış.
Arabada sorun yok, sadece sen kötü bir sürücüsün.
Sorun ne efendim?
Sorun, mürettebatından dinlediğim hikayelerdeki bazı ayrıntılar.
Sorun nedir, Baba?- Catherine?