MY CALLS in Turkish translation

[mai kɔːlz]
[mai kɔːlz]
telefonlarıma
phone
telephone
call
cell
cellphone
benim aramaları
benim çağrılarıma
aramalarımı beklet lafının hangi kısmına kafan tam olarak basmadı patron
telefonları cep telefonuma
benim haberim
i'm the news
i will inform
telefonlarımı
phone
telephone
call
cell
cellphone
telefon
phone
telephone
call
cell
cellphone
telefonları
phone
telephone
call
cell
cellphone
benim aramalarıma
benim aramalarımı
benim çağrılarımı

Examples of using My calls in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Please hold my calls.
Telefon bağlama lütfen.
About six months back, he disappeared, stopped returning my calls.
Alt ay önce ortadan kayboldu. Telefonlarıma geri dönmüyor.
It's not your job to monitor my calls.
Benim aramalarımı izlemek senin işin değil.
Have to return my calls first.
Önce benim aramalarıma geri dönmeleri lazım.
Please hold my calls.
Lütfen telefonları beklet.
Miss Mills, would you hold all my calls, please?
Bayan Mills, telefonlarımı bekletir misiniz lütfen?
Mary, hold all my calls and cancel everything.
Mary, telefon bağlama ve her şeyi iptal et.
Sorry to just come over like this, but he hasn't been returning my calls.
Böyle pat diye geldiğim için kusura bakma ama telefonlarıma dönmüyor.
He never ignores my calls.
Benim çağrılarımı hiç meşgule atmaz.
He never answers my calls.
O benim aramalarımı asla cevaplamaz.
Why doesn't she ever take my calls?
Neden telefonlarımı açmıyor bu?
Move it. Allison, hold all my calls.
Allison, telefon bağlama. Yürüyün!
But she wouldn't return my calls.
Ama benim aramalarıma cevap vermedi.
And you're holding my calls?
Ve telefonları bağlamıyorsunuz?
I'm sure they will answer my calls once this article comes out.
Makale yayınlandıktan sonra eminim telefonlarıma cevap vereceklerdir.
I hate the idea of somebody out there returning my calls.
Birilerinin benim çağrılarımı yanıtladığı fikrinden nefret ediyorum.
No, he won't accept my calls.
Hayır, benim aramalarımı kabul etmiyor.
But don't answer my calls.
Ama telefonlarımı sakın ola açmayın.
You didn't take my calls for five years.
Sen beş yıldır benim aramalarıma cevap vermedin.
How ya doing, Will? Hold my calls.
Telefon bağlama. Nasılsın Will?
Results: 171, Time: 0.0522

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish