NEVER KNOW in Turkish translation

['nevər nəʊ]
['nevər nəʊ]
hiç belli
never know
not tell
asla bilmezler
hiç öğrenmemeli
hiç haber
no news
never heard
haven't heard
never know
any information
ever hear
asla bilemeyebiliriz
hiç bilemeyebiliriz
hiç bilmez
hiç öğrenmeyesin
hiç bilemeyeceğim
asla öğrenmemeliler
hiç haberi
no news
never heard
haven't heard
never know
any information
ever hear
asla öğrenmemesi

Examples of using Never know in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Men never know what they want.
Erkekler ne istediklerini asla bilmezler.
The Decepticons must never know the space bridge is here.
Decepticonlar uzay köprüsünün burada olduğunu asla öğrenmemeli.
Never know how many kids you're going to end up with.
Sonunda kaç çocuğun olacağını asla bilemezsin.
You just never know which way it's going to come and go, psychically speaking.
Neyin nerden geleceğini asla bilemezsiniz. Psişik olarak konuşursak.
Pay's good, you never know who you will meet.
Parası iyi. Orada kiminle karşılaşacağın hiç belli olmaz.
I never know how to start them.
Ben de nasıl başlanır hiç bilmiyorum.
Maybe you just never know.
Sen bunu hiç bilemezsin.
so the students never know what happened.
Böylece öğrenciler neler olduğunu asla bilmezler.
Raymond must never know you were there.
Raymond orada olduğunu asla öğrenmemeli.
We may never know,'cause today, we're performing scheduled maintenance on the HQ.
Asla bilemeyiz çünkü bugün karargahımızın planlanmış performans bakımı günü.
You never know exactly how much someone's appearance Might have changed over time.
Siz, birinin dış görünüşünün zamanla nasıl değiştiğini tam olarak asla bilemezsiniz.
You never know who Grams is gonna bring home from Bingo.
Büyükannemin Bingodan kimi getireceği hiç belli olmuyor.
I never know if I can count on you!
Sana güvenebilir miyim hiç bilmiyorum!
Producers never know what they want.
Yapımcılar ne istediklerini asla bilmezler.
If you do, you will never know what happened to you.
Doğruyu söylersen başına neler geleceğini hiç bilemezsin.
He must never know what happened. Listen, no.
Dinle, hayır. Olanları asla öğrenmemeli.
Mimi, these days, you never know what the government is capable of.
Mimi, bugünlerde… hükümetin neler yapabileceğini asla bilemezsin.
We may never know, because I kind of said yes before he had a chance.
Asla bilemeyiz çünkü buna fırsatı olmadan… evet demiş oldum.
And, frankly, it's none of our b-- We may never know.
Bunu asla bilemeyebiliriz ve açıkçası bizi ilgilendirmiyor.
As it is, we never know when he's gonna strike.
Olduğu gibi o grev olacak, biz asla bilemezsiniz.
Results: 644, Time: 0.0531

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish