NOD in Turkish translation

[nɒd]
[nɒd]
nod
node
işaret
sign
signal
mark
index
marker
indicate
cue
beacon
symbol
forefinger
baş sallamak
nod
salla
shake
wave
rock
swinging
nod
shakin
jiggling
kafanızı sallayın
başınla onayla
başıyla selam
bir nod
nod
sallamak
shake
wave
rock
swinging
nod
shakin
jiggling
i̇şaret
sign
signal
mark
index
marker
indicate
cue
beacon
symbol
forefinger

Examples of using Nod in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
She gave you the nod. About what?
Ne hakkında? Başıyla selam verdi?
Just nod if we have a deal.
Anlaştıysak sadece başını salla.
Next time… Could you do me a favor and just nod?
Bir dahaki sefere bana bir iyilik yap ve sadece başınla onayla.
I admire your independent spirit, Nod, I will miss that.
Özgür ruhlu bir gençsin Nod, takdir ettiğim bu özelliğini özleyeceğim.
How's the view? Hey Nod.
Hey Nod, manzara nasıI?
Hey…- A head nod?
Bir baş sallama?- Hey?
At least nod if you can.
En azından yapabiliyorsanız kafanızı sallayın.
If she asks any questions, just nod your head and look pretty.
Eğer soru sorarsa sadece kafanı salla ve şirin görün.
Just listen attentively, nod occasionally, and if you must speak.
Sadece dikkatlice dinle ve arasıra başını salla.
Hey, Nod, how's the view?
Hey Nod, manzara nasıI?
A head nod?- Hey.
Bir baş sallama?- Hey.
I quit. I admire your independent spirit, Nod.
Özgür ruhlu bir gençsin Nod, takdir ettiğim bu özelliğini özleyeceğim. Ben istifa ettim.
Nod your head yes.
Başını evet diye salla.
And if you must speak, simply say, Just listen attentively, nod occasionally.
Sadece dikkatlice dinle ve arasıra başını salla.
Sometimes it can be something as small as just, like, a tiny head nod.
Bazen sadece basitçe kafa sallamak gibi küçük şeyler olabiliyor.
Nod is down but not out!
Nod düştü ama yarıştan çıkmadı! Bir saniye,!
Nod your head now.
Şimdi başını salla.
Nod once for yes, or twice for a kick in the bollocks.
Evet için bir kere, hayır için iki kere başını salla.
Give me the nod and I will round up an army for you.
İşaret ver ve senin için bir ordu dolusu adam toplayayım.
Your job is to smile and nod your head.
Senin işin gülümsemek ve kafanı sallamak.
Results: 332, Time: 0.0996

Top dictionary queries

English - Turkish