OXYGEN in Turkish translation

['ɒksidʒən]
['ɒksidʒən]
oksijen
oxygen
air
O2
O-2
oxygen
oksijeni
oxygen
air
O2
O-2
oksijene
oxygen
air
O2
O-2
oksijenin
oxygen
air
O2
O-2
oksijenler

Examples of using Oxygen in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Artwork and Oxygen Icons.
Sanatsal Çalışmalar ve Oxygen Simgeleri.
I am down to 5% Oxygen.
Oksijenim% 5e düştü.
The brain begins to die from oxygen deprivation.
Beyin, oksijensizlikten ölmeye başlar.
Little oxygen remains, O'Neill.
Az oksijenim kaldı, ONeill.
Oxygen,!
Oksijenleri çıkarın!
Conserve your oxygen.
Oksijeninizi muhafaza edin.
Among these is plankton, which supplies 60 to 90% of the earth's oxygen.
Bunların arasında dünyanın oksijeninin% 60 ila 90ını sağlayan planktonlar da var.
These are parts of your brain that have been oxygen deprived.
Buralar beyninizin oksijensiz kalmış kısımları.
You're venting our oxygen?
Oksijenimizi mi bosaltiyorsun?
We will dive until we have 30 percent oxygen left, right?
Yani- -yüzde otuz oksijenimiz kalan dek dalış yapacağız, doğru mu?
Their oxygen's almost gone.
Oksijenleri neredeyse tükendi.
Lack of oxygen forces the body to overproduce red cells.
Oksijensizlik vücudu fazladan alyuvar yapmaya zorlamış olabilir.
I may cut off your oxygen and suffocate you!
Sizin oksijeninizi kesip sizi boğabilirim!
The fire's eating our oxygen!
Yangın oksijenimizi tüketiyor!
We're back with"Pure Oxygen", talking to Sally Weston.
Saf Oksijende yine beraberiz, konuğumuz Sally Weston.
Freeze, get nutty from no oxygen, crash, break your neck.
Don, oksijensizlikten kafayï kïr, çarp, boynunu kïr.
Lou, you are responsible for my oxygen, food, water and cleaning!
Lou, sen benim oksijenimden… yemeğimden, suyumdan ve temizliğimden sorumlusun!
Up to 40% of the Earth's oxygen comes from these forests.
Dünya oksijeninin% 40ı bu ormanlardan geliyor.
How much oxygen do they have?
Ne kadar oksijenleri var?
If the oxygen holds out, and we don't get another… collapse.
Eğer, oksijenimiz tükenmez ve başka bir çökme yaşanmazsa.
Results: 5580, Time: 0.0544

Top dictionary queries

English - Turkish