Examples of using Pendulum in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
The riddle mentions a pendulum.
Bilmecede sarkaçtan söz ediyor.No, cos I had to do this essay. 2,000 words on pendulum physics.
Hayır, çünkü pandül fiziği üzerine bu 2,000 kelimelik raporu hazırlamam gerekliydi.Nor is my pendulum!
Sarkacım da değil!Huygens invented the pendulum clock.
Huygens sarkaçlı saati keşfetti.The pendulum of karma swings both ways.
Karmanın pandülü her iki yöne sallanır.So you have escaped the pendulum. Congratulations!
Demek dev sarkaçtan kurtulmayı başardınız!gigantic pendulum dick!
devasa sarkaçlı penisin!It's a pendulum. Sir, you and the pendulum need to leave.
Efendim, siz ve sarkacınız burayı terk ediyor.I'm never touching a pendulum again in my life.
Bir daha hayatım boyunca sarkaca dokunmam.Swing like a pendulum, people!
Rakkas gibi yüzüyoruz, millet!As we can see, there's a pendulum.
Gördüğünüz gibi bir sarkacı var.I too have a pendulum.
Bak benim de bir sarkacım var!Pendulum that will destroy you!
Seni mahvedecek bir sarkaç!Destroy the cross! I too have a pendulum.
Bak benim de bir sarkacım var! Yoket şu haçı!The pendulum that will destroy you!
Seni mahvedecek bir sarkaç!But I think that life is like a pendulum.
Ama hayat bir sarkaç gibi.Foucault's pendulum.
Foucaultun sarkacı gibi.Paige are acting like a pendulum right now.
Paige şu anda bir sarkaç gibi davranıyorlar.just the pendulum.
sadece bir sarkaç.Then a very clever fellow built this pendulum.
Daha sonra çok zeki bir adam bu sarkaçı inşa etti.
