Examples of using She can't do in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
She can't do that! What?
Ne? Bunu yapamaz!But, Charles, she can't do that.
Ama Charles, bunu yapamaz.Mm-hmm. she can't do magic in front of everyone. Come on, Isla.
Hadi ama Isla… Mm-hmm. herkesin önünde sihir yapamaz.Come on, Isla, she can't do magic in front of everyone. Mm-hmm.
Hadi ama Isla… Mm-hmm. herkesin önünde sihir yapamaz.you can't… Harold, she can't do that.
yapamazsın Harold, bunu yapamaz.doesn't mean to say she can't do something good.
iyi bir şey yapamaz diyemezsin.She can't do that, can she, Wyn?
Bunu yapamaz, değil mi Wyn?She can't do everything around here.
Her işi o yapamaz ki.She can't do that, can she? .
Bunu yapamaz, değil mi? O bir hayal ürünü?She can't do all of us at once,?
Kuaför hepimizi bir anda bitiremez, değil mi?She can't do history revision,?
Tarih revizyonu yapamaz, değil mi?But she can't do that without.
Ama bunu yapamaz ki.I know! She can't do that, can she, Wyn?
Biliyorum! Bunu yapamaz, değil mi Wyn?No, she can't do that.
Hayır, bunu o kız yapamaz.But she can't do everything.
Her şeyi de halledemez ama.There's literally nothing she can't do.
Yapamayacağı hiçbir şey yok.She can't do it!
Yapabilir ve yaptı.- Bunu yapamaz!She can't do that. Right?
Tamam mı? Veremez öyle?She can'tdo this?
Bunu başaramaz. Değil mi?She can't do anything without me around. I can't do that!
Bunu yapamam! Ben olmadan hiçbir şey yapamaz!
