Examples of using Simplicity in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Simplicity. And endless possibility.
Look at the neighborhood, partner. What I want is simplicity.
The simplicity of that bargain has always been appealing.
The busy patriots who fought against the heaven and the Silver together Diet emphasizes simplicity.
I miss the simplicity.
Basitliğini özlüyorum.I miss the simplicity of those days.
O günlerin sadeliğini özlüyorum.Why simplicity bothers people so much, I don't understand.
The violence. No.- The simplicity, the freedom.- No.
So, what do you think of all this elegant simplicity?
Bu basit zerafet için ne düşünüyorsun?You have to admire the simplicity of design.
Tasarımdaki sadeliği taktir etmen lazım.They want simplicity and practicality.
Sade ve kullanışlı bir şeyler istiyorlar.I love the black and white simplicity of it, with the simple shape, the birds.
Basit şekli, kuşları güzel. Siyah ve beyaz sadeliğini sevdim.And what I found was… simplicity and… purity of existence.
Ve ne buldum oldu… sadelik ve… varlığının saflığı.No. No.- The simplicity, the freedom.- The violence.
Hayır.- Şiddet.- Basitlik, özgürlük.Right, you can adopt it to represent simplicity.
Doğru, basitliği temsil etmek için evlat edinebilirsiniz.But it's actually the exact opposite. We often confuse simplicity with easy.
Sık sık sadeliği kolaylıkla karıştırıyoruz ama aslında durum bunun tam tersi.It has economy, simplicity, low production cost,
Ekonomik, basit, düşük üretim maliyetineThe main advantage of synchronous logic is its simplicity.
Senkron bir mantık devresinin en önemli avantajı sade olmasıdır.I suppose you prefer the simplicity of an interrogation chamber.
Sanırım sorgu odasının basitliğini tercih ediyorsun.your motivation is: simplicity sells.
motivasyonunuz: sadelik satar.
