SITTING IN A TREE in Turkish translation

• bir ağaçta oturmuş
• bir ağaca oturmuşsunuz

Examples of using Sitting in a tree in English and their translations into Turkish

Tommy and Annie, sitting in a tree.
Tommy ve Annie, ağaçta oturuyorlar.

Davis and crazy girl sitting in a tree.
Davis ve deli kız ağaçta oturuyor.

Goblin and the lady sitting in a tree.
Gulyabani ve bayan bir ağaçta oturuyor.

Mia and Ben, sitting in a tree.
Mia ile Ben, bir ağaçta oturuyormuş!

Mommy and Daddy sitting in a tree.
Anne ve baba bir ağaçta oturuyorlar.

Cry-Baby and Allison sitting in a tree.
Sulugöz ve Allison oturmuşlar bir dala.

Cade and Tory sitting in a tree.
Cade ve Tory bir ağaçta oturuyor.

Jess and Leslie sitting in a tree.
Jess ve Leslie bir ağaçta oturuyor.

Singsongy Hyde and Jackie, sitting in a tree.
Hyde ve Jackie, oturuyor ağaçta.

Teddy and a stool, sitting in a tree.
Teddy ve tabure, oturmuşlar ağaca.

I'm talking about you and Tim Staples sitting in a tree.
Neden bahsediyorsun? Seninle Tim Staples ın ağaçta oturmasından.

Tommy and Annie, sitting in a tree.
Tommy ve Annie ağaca oturmuşlar.

Caroline and an Original hybrid, sitting in a tree.
Caroline ve köken bir melez bir ağaçta oturuyormuş.

Angela and N icky sitting in a tree.
Angela ve Nicky ağaçta oturuyor.

Happy birthday! Tom and Kate sitting in a tree.
Mutlu yıllar. Tokla Kete bir ağaçta oturuyor.

Bryce and Juli sitting in a tree.
Bryce ve Juli bir ağaçta oturuyorlar.

Three cheeky monkeys sitting in a tree, teasing Mr. Crocodile.
Bay timsahla dalga geçiyor, Üç arsız maymun ağaçta oturuyor.

Two cheeky monkeys teasing Mr. Crocodile: sitting in a tree.
İki arsız maymun ağaçta oturuyorlar.

Three cheeky monkeys sitting in a tree.
Üç arsız maymun ağaçta oturuyor.

Two cheeky monkeys sitting in a tree Hey, Grace.
Grace! İki arsız maymun, ağaçta oturuyor.