Examples of using Oturmak in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yankees galibiyet serisinde, sen de yedek kulübesine oturmak istiyorsun.
Siz var oturmak,?
Arkada mı oturmak istiyorsun?
Sadece oturmak istiyorum.
Detroitte mi oturmak zorundaymışsın?
Deyim'' Lök gibi oturmak.'' Deve değil.
Tek yapmak istediğim burada oturmak ve bu bir şişe şarabı seninle içmek.
Sırf benimle oturmak için robotu da yanında mı getirdin?
Oturmak zorunda değiliz.
Siz oturmak ister miydiniz?
Sen buraya oturmak istermisin?
Masaya oturmak ister misin?
Kadınlar evde oturmak zorundalar, çalışamazlar.
Oturmak istiyor muyum?
Tek yapmam gereken şey oturmak ve onlar herşeyi yapıyorlar.
Ama oturmak daha iyi.
Hala oturmak ve hamburger yemek istiyorum.
Bu mezarlığın üstünde oturmak ya da onun gibi bir şey değil.
Düzene oturmak daha az seks, daha fazla sessizlik demektir.
Orada oturmak hoşuna gidiyor galiba.