THE SURROUNDING AREA in Turkish translation

[ðə sə'raʊndiŋ 'eəriə]
[ðə sə'raʊndiŋ 'eəriə]
çevreyi
environmental
perimeter
ambient
nearby
surroundings
circumference
surrounding
neighborhood
peripheral
circle
etrafındaki bölge
çevreleyen alana
çevresini
environmental
perimeter
ambient
nearby
surroundings
circumference
surrounding
neighborhood
peripheral
circle

Examples of using The surrounding area in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
And the surrounding area has been flooded.
Etrafındaki bölge sular altında kaldıysa.
Particularly if the library is tall- How? A library's like an island in a vast sea of ignorance… and the surrounding area has been flooded.
Etrafındaki bölge sular altında kaldıysa. Özellikle de yüksekteyse ve Nasıl? Kütüphane cehalet denizinin ortasında bir ada gibidir.
How? and the surrounding area has been flooded.
Etrafındaki bölge sular altında kaldıysa.
rail, Keszthely and the surrounding area is a preferred holiday destination.
ve Keszthelynin çevresi nedeniyle tercih edilen bir tatil yeridir.
In 1 989, a solar flare hit North America, wiping out power to Quebec and the surrounding area.
Yılında, bir güneş fırtınası Kuzey Amerikayı vurdu. Quebec ve çevresinde enerjiyi yok etti.
we'd, of course, secured all the buildings in the surrounding area.
Ancak çevredeki tüm binalarda güvenliği sağlamıştık.
The population of Ainaži and the surrounding area in 2005 was 1794 people, the smallest official town of Vidzeme.
Vidzemenin en küçük resmi kasabası Ainaži ve çevresindeki nüfus 2005te 1794 idi.
connecting it with Nagoya, one of Japan's largest cities, and the surrounding area.
Japonyanın en büyük şehirlerinden biri olan Nagoya ve çevresine bağlamaktadır.
The surrounding area must be larger than,
Çevre bölgesinin de merkez bölgesinden büyük,
Inagua, a local subsidiary of ClearBec, your family's company, installed a water purification system for Tayca and the surrounding area.
Ailenizin şirketi ClearBecin yerel bir yan kuruluşu olan Inagua Tayca ve çevre bölgesine bir su arıtma sistemi kurdu.
500 police officers working to clear the surrounding area, which is littered with unexploded munitions.
500 polis memuruyla devam ederken, ekipler patlamamış mühimmatla dolu çevre alanı temizlemeye çalışıyorlar.
Düsseldorf and the surrounding area are known for its particularly spicy mustard,
Düsseldorf ve etrafındaki bölgeler kendilerine has hem masa sosu,
YPG(People's Defence Units) will immediately draw back from Azez and the surrounding area, will not even go close to Azez,
YPG derhal, Azez ve çevresinden uzaklaşacak. Azezin yakınına dahi yaklaşmayacak.
the Series 5 Boxset special Meanwhile in the TARDIS)">that the TARDIS takes a 12-dimensional scan of the surrounding area and determines what the best thing to turn itself into is, then it changes into a 1960s police box.
TARDIS adlı mini bölümü) TARDISin çevrelediği alanı 12 boyutlu taramaya alıp dönüşebileceği en iyi şekle dönüştüğünü, sonra 1960larda bir polis kulübesine dönüştüğünü söylemiştir.
Yes. We have searched every building on campus and the surrounding areas.
Kampüsteki ve çevredeki tüm binaları aradık. Evet?
And the surrounding areas. We have searched every building on campus Yes?
Kampüsteki ve çevredeki tüm binaları aradık. Evet?
His family continues to live in Chattanooga and the surrounding areas.
Aile günümüzde Senendec ve çevresinde yaşamını sürdürmeye devam etmektedir.
We have searched every building on campus Yes. and the surrounding areas.
Kampüsteki ve çevredeki tüm binaları aradık. Evet?
We have searched every building on campus and the surrounding areas. Yes?
Kampüsteki ve çevredeki tüm binaları aradık. Evet?
Yes. and the surrounding areas. We have searched every building on campus?
Kampüsteki ve çevredeki tüm binaları aradık. Evet?
Results: 44, Time: 0.0574

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish