TO REPLACE IT in Turkish translation

• değiştirmek
• yerini alacak
• yerine koymak
• yenisini almamı

Examples of using To replace it in English and their translations into Turkish

Folder'%1' already contains an entry'%2'. Do you wish to replace it?
Dizini zaten bir% 2 girdisi içeriyor. Değiştirmek ister misiniz?

But our queen recognizes that she erred by abolishing slavery without providing a new system to replace it.
Ancak kraliçemiz, köleliği ortadan kaldırırken yerini alacak yeni bir sistem sunmayarak hata yaptığının farkında.

File"%1" already exists. Do you want to replace it with a new one?
Zaten var. Aynı isimle yeni, boş bir taneyle değiştirmek ister misiniz?

We're happy to replace it, of course, if you will send us information on the proper pieces.
Elbette değiştirmekten memnuniyet duyarız eğer bize uygun parçaların hangileri olduğu bilgisini gönderirseniz.

not even bothering to replace it, so they can bring in a… The Container Store!
kilit vuruyorlar değiştirmeye tenezzül bile etmiyorlar sırf bir konteyner mağazası yapmak için, öyle mi?

they're collapsing the dollar and they're intending to replace it with a global IMF currency.
doları düşürüyorlar, ve onu, küresel IMF para birimiyle değiştirmeye niyetliler.

It will take only 50 years to use up all the water but more than 10,000 years to replace it.
Tüm bu suyu bitirmek sadece 50 yıl alacak ama tekrar yerine koyması 10,000 yıldan uzun sürecek.

Trying to get the landlord to replace it, but, um, I think he's just waitin' for it to die.
Değiştirmesi için mal sahibine ulaşmaya çalışıyorum ama, um, Sanırım ölünceğe kadar sallıyacak.

The Assyrian Empire was beginning to disintegrate, the Neo-Babylonian Empire had not yet risen to replace it, and Egypt to the west was still recovering from Assyrian rule.
Doğuda Asur İmparatorluğu çözülmeye başlamış, Babil İmparatorluğu henuz Asurluların yerini almamış ve batıda Mısır yeni yeni Asur hakimiyetinden kurtulmuş olarak kendine istikrar sağlamaya çalışıyordu.

we can't afford to replace it.
Kırarsan yenisini alamayız.

in the 13th century, there was very little to replace it.
13. yüzyılda onun yerini alacak çok az şey vardı.

We will have to replace it.
Onu değiştirmemiz gerekecek.

There is no fresh water to replace it.
Yerine geçecek taze su yoktur.

There is no fresh water to replace it.
Onun yerine geçecek taze su yok.

We have gotta find something to replace it with.
Yerine koyacak bir şey bulmalıyız.

I will do whatever it takes to replace it.
Telafisi için ne gerekiyorsa yaparım.

You're going to help me to replace it.
Onu geri koymak için bana yardım edeceksiniz.

He will come into the Buy More to replace it.
Yenisiyle değiştirmek için Buy Morea gelecek.

Well, of course I will have to replace it.
Sey, tabiiki onu değistireceğim.

I just don't have anything to replace it with.
Sadece yerine koyabileceğim bir şey yok.