UPS AND DOWNS in Turkish translation

[ʌps ænd daʊnz]
[ʌps ænd daʊnz]
inişleri ve
ups and downs
highs and
iniş çıkışlarla
ups ve aşağılar

Examples of using Ups and downs in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Things didn't always go smoothly and we had our ups and downs.
Şeyler her zaman düzgün gitmedi ve bizim inişler ve çıkışlar vardı.
A man can have his ups and downs.
Bir erkek, kah düşer kah kalkar.
Eh, marriage has its ups and downs.
Eh, evliligin inisleri ve cikilari olur boyle.
It's just a story about my dad, the ups and downs.
Babamla ilgili bir hikaye işte. İnişler.
This business sure has got a lot of ups and downs!
Bu işte kesin bir çok çıkışlar ve inişler var!
Seeking love's sliver line between ups and downs.
Bul kesme hattı için aşka… arasındaki üst ve alt.
Premier League and Football League: Ups and downs.
Premier League and Football League: Ups and downs.
Mr Clennam, there's ups and downs.
hayatta inişler ve çıkışlar var.
Hailey's had her ups and downs, but she's all right,
Yani… Haileyin inişleri ve çıkışları var
But honourable members would, I am sure, like to know that while His Majesty has had ups and downs… His… his health continues steadily to improve.
Onurlu meclis üyeleri eminim bunu öğrenmek isteyeceklerdir Majestelerinin sağlığında inişler ve çıkışlar oluyor ama sağlığı düzenli olarak iyileşmeye devam ediyor.
I mean, let's be honest, we have had our ups and downs, and I have had to forgive myself for a lot of that.
Yani dürüst olalım, Bir çok inişler ve çıkışlar yaşadık, ve çoğu zaman kendimi bazı durumlarda affettim.
We were having some ups and downs, but nothing-- how's your relationship now with your wife?
İnişler ve çıkışlar yaşıyoruz, ancak hiçbir şey… Şu an karınızla ilişkiniz nasıl?
Life on Earth has had its ups and downs, but compared to evolution of other planets the Earth has had a relatively smooth ride for billions of years.
Dünyadaki yaşamın da iniş-çıkışları oldu. Ama diğer gezegenlerdeki evrimle kıyaslanınca… Dünya milyarlarca yıldır oldukça düz bir gidişe sahip.
Years of ups and downs, of wonderment and disappointment,
İnişler ve çıkışlarla, meraklarla
able to contain the euro area crisis to the so-called periphery countries, that US policymakers strike a judicious balance between support for the economy and medium-term fiscal consolidation, and that ups and downs in global financial markets don't get worse.
çevre ülkelere yayılmasını engelleyebilmeleri, ABDli politika belirleyicilerin ekonomiye destekle orta vadeli konsolidasyon arasında akıllı bir dengeyi yakalabilmeleri ve küresel finans piyasalarındaki iniş ve çıkışların daha kötüye gitmemesi.
Not more ups and downs.
Daha fazla iniş ve çıkış değil.
Life has its ups and downs.
Hayatın iniş ve çıkışları vardır.
Ups and downs, as always.
Her zamanki gibi, inişli çıkışlı.
Through all the ups and downs.
Tüm iniş ve çıkışlarda.
Lines form from the ups and downs.
Satırlar aşağıdan ve yukarıdan şekillenir.
Results: 18147, Time: 0.0625

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish