WE CAN'T WAIT in Turkish translation

• bekleyemeyiz
• sabırsızlanıyoruz
• biz bekleyemiyoruz
• olmaz bekleyemeyiz
• sabırsızlanıyorum
• sabırsızlıkla bekliyoruz

Examples of using We can't wait in English and their translations into Turkish

We can't wait for Darkseid to make the first move.
Darkseidin ilk hamleyi yapmasını bekleyemeyiz.

We can't wait to meet your kid!
Çocuğunla tanışmak için sabırsızlanıyorum!

But now we have been gone a while, we can't wait to get home.
Ama şimdi bir süredir uzaktayız ve geri dönmek için sabırsızlanıyoruz.

We can't wait to get on the road again.
Tekrar yola koyulmak için sabırsızlanıyoruz.

We can't wait to see the movie.
Filmi görmek için sabırsızlanıyoruz.

We can't wait to see this place.
Burayı görmek için sabırsızlanıyoruz.

Okay. We can't wait to see you back.
Tamam. Seni görmek için sabırsızlanıyoruz.

We can't wait to see you for opening day at Portland Downs.
Portland Downsta ki açılış gününde sizleri de görmek için sabırsızlanıyoruz.

We can't wait for tomorrow night. Wonderful, Roberto.
Harikayız Roberto. Yarın gece için sabırsızlanıyoruz.

Well, we can't wait to see you.
Evet. Sizi görmek için sabırsızlanıyoruz.

We can't wait to meet you!
Seninle tanışmak için sabırsızlanıyoruz.

We can't wait to see you.
Seni görmek için sabırsızlanıyoruz.

We can't wait to see you again.
Seni görmek için sabırsızlanıyoruz.

We can't wait.
O kadar bekleyemeyiz.

We can't wait anymore, Martin, okay?
Daha fazla bekleyemem, Martin tamam mı?

We can't wait here any longer!
Burada daha fazla bekleyemeyiz!

We can't wait. Let's go first.
O kadar bekleyemeyiz hadi gidelim.

Which means we can't wait.
Ki bu da bekleyemeyeceğiz anlamına geliyor.

We can't wait forever on this, you know?
Bunun için sonsuza dek bekleyemeyiz, değil mi?

And we can't wait.
Ve biz bekleyemeyiz.