WE WILL HAVE TO GO in Turkish translation

• gitmek zorundayız
• gitmemiz gerekecek
• geçmemiz gerekecek
• gitmek zorunda
• girmemiz gerekiyor
• çıkmamız gerekiyor

Examples of using We will have to go in English and their translations into Turkish

If you couldn't stop them, then we will have to go rescue them! What?
Ne? Durduramazsanız, onları kurtarmaya gitmek zorunda kalırız sonra?

We will have to go after the next best thing.
Sonraki en iyi şeyin peşinden gitmek zorundayız.

If the appeal fails, we will have to go to Governor McAllister as a last resort.
İtiraz başarısız olursa son merci olarak… Vali McAllistere gitmemiz gerekecek.

If you couldn't stop them, then we will have to go rescue them!
Durduramazsanız, onları kurtarmaya gitmek zorunda kalırız sonra!

But we will have to go into town to get some fresh vegetables.
Ama biraz taze sebze almak için şehre gitmemiz gerekecek.

I guess we will have to go our separate ways. Here some drink.
Buyur, içki. Sanırım, ayrı yollardan gitmek zorundayız.

What? If you couldn't stop them, then we will have to go rescue them!
Ne? Durduramazsanız, onları kurtarmaya gitmek zorunda kalırız sonra!

We will have to go again tomorrow, since it fell through today.
Bugün gerçekleşmediği için yarın tekrar gitmemiz gerekecek.

Sooner or later, we will have to go.
Er ya da geç gitmek zorundayız.

Then we will have to go by foot.
O hâlde yürüyerek gitmemiz gerekecek.

We will have to go. You have promised to cook the fish.
Balık pişirmeye söz verdin. Gitmek zorundayız.

I guess we will have to go somewhere else to find our tava beans.
Sanırım tava fasülyeleri bulmak için başka yere gitmemiz gerekecek.

We will have to go to Madrid to see the stylist and the photographer.
Stilist ve fotoğrafçımızla görüşmek için Madride gitmemiz gerekecek.

We will have to go to Rouen.
Ama Rouena gitmek gerekecek.

We will have to go to my room.
Benim odama geçmek zorunda kalacağız.

We will have to go back.
Geri gitmemiz gerekiyor.

We will have to go to my bank.
Bankama gitmemiz gerek.

We will have to go to Pune.
Punea gitmemiz gerekiyor.

We will have to go through tunnels.
Tünellerin içinden geçeceğiz.

We will have to go before your surgery because you will be in the hospital room afterwards.
Ameliyattan önce gitmemiz gerek çünkü ameliyattan sonra gidemeyiz..