WON'T LISTEN TO ME in Turkish translation

• beni dinlemez
• beni dinlemiyor
• beni dinlemeyecek
• beni dinlemeyecektir

Examples of using Won't listen to me in English and their translations into Turkish

the people of Uttar Pradesh won't listen to me.
Uttar Pradesh halkı beni dinlemez.

Rebecca won't listen to me.
Ama Rebacca beni dinlemiyor.

I tried to warn her about him, but she won't listen to me.
Onu onun hakkında uyarmaya çalıştım ama o beni dinlemeyecek.

I trust Corky, but he won't listen to me.
Ben Corkyye güvenirim, ancak o beni dinlemez.

But my body won't listen to me.
Ama bedenim beni dinlemiyor.

He won't listen to me. What do we pay you for.
O zaman sana ne diye para veriyoruz? Beni dinlemez.

My own daughter won't listen to me.
Öz kızım bile beni dinlemiyor.

Nah, my son won't listen to me.
Hayır, oğlum beni dinlemez.

Even if I could make peace with Achilles, the man won't listen to me!
Akhilleus ile barış yapsam bile adam beni dinlemez.

Even if I could make peace with Achilles, the man won't listen to me!
Achilles ile barış yapsam bile adam beni dinlemez.

Hyung, won't listen to me.
Abim… beni dinlemez.

Superian won't listen to me.
En Süper beni dinlemez.

I tried to warn Tom about her, but he won't listen to me.
Onun hakkında Tomu uyarmaya çalıştım ama o beni dinlemez.

Well if you won't listen to me. Maybe I can get through to your sister.
Eğer sen beni dinlemeyeceksen ben de kız kardeşinle konuşurum.

I will convince him. He won't listen to me.
Beni dinlemez. Ben onu ikna ederim.

But you won't listen to me, that's the problem.
Ama sen beni dinlemiyorsun, sorun da bu.

He won't listen to me.
O beni dinlemedi.

I have to shout this, because♪♪ you're deaf and won't listen to me.♪.
Bağırmam gerek çünkü sağırsın ve beni dinlemeyeceksin.

This means that yöu won't listen to me for that old hag.
Demek, o yaşlı cadı için beni dinlemeyeceksin.

This guy won't listen to me.
Bu çocuk beni hiç dinlemiyor.