ÇÖKTÜĞÜNÜ in English translation

collapsed
çöküşünden
çöküntü
çöküyor
çökmesi
çöküş
çöker
bayıldığına dair
göçük mü
düştüğünü
fall
sonbahar
düşer
düşüş
düşen
güz
düşüyor
bir düşüş
düştüğünü
çekilin
aşık
crashed
enkaz
davetsiz
kazası
kaza
çarpışma
düştü
çökme
çarpma
çarpın
çöküş
implode
patlamasını
çöktüğünü
içe doğru patlayan
collapse
çöküşünden
çöküntü
çöküyor
çökmesi
çöküş
çöker
bayıldığına dair
göçük mü
düştüğünü

Examples of using Çöktüğünü in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Barbara? Çöktüğünü görmekten nefret ediyorum.
Barbara? I hate to see you down.
Çöktüğünü görmekten nefret ediyorum. Barbara?
Barbara? I hate to see you down.
Toprağın nasıl çöktüğünü görüyor musunuz?
See how the earth has subsided?
Herkül tavanın çöktüğünü söylemişti.
Hercules said that the ceiling had collapsed.
Sevgisinin tükendiğini, ya da vücudunun çöktüğünü görmeyecek.
She won't see her love die or body decay.
Annesi Taranın çöktüğünü söylemişti.
Tara's mother said she was broken.
Bütün sistemin çöktüğünü söyledi.
He says that the system's down.
Tamam. Doktorlar, sisteminin çöktüğünü ve bilincinin açılmayacağını söylüyorlar.
Okay. Doctor says his systems are shutting down.
Pazar istikrarı fikrinin çöktüğünü biliyoruz.
We know that the idea of market stability has failed.
Sonra ben iki dakika sonra falan çaresizlik hissi çöktüğünü söylerim.
Then I thought I would say there was a sensation of inevitability that subsided after about two minutes.
Bir ülke çökmeden önce çöktüğünü duyurur mu?
Does a country announce it's falling before it does?
Biri alışveriş merkezinde yürürken çöktüğünü söyledi. Belirsiz.
Unclear. Someone said he collapsed while walking at the mall.
General Barclay de Tolly, sol kanadının çöktüğünü söylüyor.
General Barclay de Tolly says the left flank has collapsed.
İğne sokumundan kaynaklı boynundaki yara kollarındaki damarların çöktüğünü gösteriyor.
Scabbing on the neck from needle insertion suggests that the veins in his arms had collapsed.
FEMA 7. binanın nasıl çöktüğünü anlamadıklarını iddia ediyor ama belki siz ve ben çöküş sahnelerini izleyerek olayı çözebiliriz.
FEMA claims they cannot understand how Building 7 collapsed, but perhaps you and I can figure it out by watching the videos of it collapsing..
Piyasanın çöktüğünü söylüyor. Carlton, Rus askerleri Key West açıklarına geldiği için.
Because there are Russian troops off Key West. Carlton says he heard the market crashed.
Hayatımın burada çöktüğünü, Bu kalıntıların ortasında.
that my whole life collapsed here, in the middle of these ruins.
Yaşıyorsun! seni molozlardan altından kurtaracağımızı düşünmüştüm. Sia evin çöktüğünü söylediğinde.
The way Sia said the house has collapsed… I thought we would have to drag you from under the rubble.
O binanın Vatanseverin üzerine çöktüğünü görmek… Bekle,
Seeing that building collapse on the patriot,
Bekle, Vatansever öldü mü? Binanın Vatanseverin üzerine çöktüğünü görmek, beni?
Seeing that building collapse on the Patriot, I… Wait, the Patriot's dead?
Results: 67, Time: 0.0372

Top dictionary queries

Turkish - English