Examples of using Çöktüğünü in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Barbara? Çöktüğünü görmekten nefret ediyorum.
Çöktüğünü görmekten nefret ediyorum. Barbara?
Toprağın nasıl çöktüğünü görüyor musunuz?
Herkül tavanın çöktüğünü söylemişti.
Sevgisinin tükendiğini, ya da vücudunun çöktüğünü görmeyecek.
Annesi Taranın çöktüğünü söylemişti.
Bütün sistemin çöktüğünü söyledi.
Tamam. Doktorlar, sisteminin çöktüğünü ve bilincinin açılmayacağını söylüyorlar.
Pazar istikrarı fikrinin çöktüğünü biliyoruz.
Sonra ben iki dakika sonra falan çaresizlik hissi çöktüğünü söylerim.
Bir ülke çökmeden önce çöktüğünü duyurur mu?
Biri alışveriş merkezinde yürürken çöktüğünü söyledi. Belirsiz.
General Barclay de Tolly, sol kanadının çöktüğünü söylüyor.
İğne sokumundan kaynaklı boynundaki yara kollarındaki damarların çöktüğünü gösteriyor.
FEMA 7. binanın nasıl çöktüğünü anlamadıklarını iddia ediyor ama belki siz ve ben çöküş sahnelerini izleyerek olayı çözebiliriz.
Piyasanın çöktüğünü söylüyor. Carlton, Rus askerleri Key West açıklarına geldiği için.
Hayatımın burada çöktüğünü, Bu kalıntıların ortasında.
Yaşıyorsun! seni molozlardan altından kurtaracağımızı düşünmüştüm. Sia evin çöktüğünü söylediğinde.
O binanın Vatanseverin üzerine çöktüğünü görmek… Bekle,
Bekle, Vatansever öldü mü? Binanın Vatanseverin üzerine çöktüğünü görmek, beni?