Examples of using Öldürecek kadar in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kendi çocuğunu öldürecek kadar nasıl zalim olabildin?
Hiçbiri hemen öldürecek kadar değil.
Williamın Almyyi öldürecek kadar ileri gideceğini düşünmemiştim.
Ryanı öldürecek kadar çok uyuşturucu alıyorduk.
Altın yumurtlayan tavuğu öldürecek kadar salak değilim.
İkinizi de öldürecek kadar çok şey.
İkinizi de öldürecek kadar güçlü olabilir.
Bayan Foxworth onların Alman ordusunu öldürecek kadar oraya yeterince zehir taşıdı.
Onu öldürecek kadar zehirli değildi.
Eve Warreni öldürecek kadar gücü olması imkansız.
Fakat tüm örümcekleri öldürecek kadar vaktim olmadı.
Ama onu öldürecek kadar değil.
Onu öldürecek kadar yeterli, değil mi?
Bana Mundtı öldürecek kadar üzgün olduğunu söyleme.
Ama Yelinanın nişanlısını öldürecek kadar kötü mü?
Bu hikayeyi öldürecek kadar değerli kılan bir şey.
Sürüyü öldürecek kadar büyük silahlar olabilir.
Kendimi öldürecek kadar sorumsuz değilim.
Ama onu öldürecek kadar aptalca değil.
Oburi, Kanieyi öldürecek kadar taşşaklı olduğunu düşünemedim.