Examples of using Ürkütücü bir şey in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hey, bende çok ürkütücü bir şey gördüm. evt.
Konuşmamak çok ürkütücü bir şey biliyorsun değil mi?
Bilmiyorum, bu ürkütücü bir şey.
Evt. Hey, bende çok ürkütücü bir şey gördüm.
Evt. Hey, bende çok ürkütücü bir şey gördüm.
bilmiyorum ama ürkütücü bir şey olduğu çok açık. Bu yüzden, buaradan gitmelisin.
Ürkütücü bir şeyler olmak üzere.
Ürkütücü bir şeyler olmak üzere.
Güzel. Ben de ürkütücü bir şeyler sanmıştım.
Bu söylediklerimi sakın unutma Lou… bu genç adamda gerçekten ürkütücü bir şeyler var.
Bu ürkütücü bir şey.
Bunda ürkütücü bir şey yok.
Bu çok ürkütücü bir şey.
Şimdi size biraz ürkütücü bir şey söyleyeceğim.
Tanrıya şükür, çünkü çok ürkütücü bir şey bu.
Çünkü küçük kızımın içinde ürkütücü bir şey olmalı.
Avis, dün gece çok ürkütücü bir şey oldu.
Tanrım, daha ürkütücü bir şey var mıdır acaba?
Ürkütücü bir şey mi gördün?
Tanrım, daha ürkütücü bir şey var mıdır acaba?