Examples of using Ağladığını in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tom, Marynin her zaman ağladığını söylüyor.
Margot bana Roosun çok ağladığını söyledi.
Tom, Marynin nadiren ağladığını söylüyor.
Hye-nanın bodrumdaki odasında ne kadar sıklıkla ağladığını hiç fark etmiş miydiniz?
Tom, Marynin nadiren ağladığını söyledi.
Hye-nanın bodrumdaki odasında ne kadar sıklıkla ağladığını hiç fark etmiş miydiniz?
Tom Marynin sık sık ağladığını söylüyor.
Sonra dedemin neden öyle ağladığını anladım.
Tom, Marynin sık sık ağladığını söyledi.
Tom, Marynin sık sık ağladığını söyledi.
Tom, Marynin nadiren ağladığını söyledi.
Annenin sürekli ağladığını söyledi.
Otuzbir çektiğinde Aziz Louisnin ağladığını biliyor muydun?
Delice geldiğinin farkındayım ama o zamandan beri onun ağladığını duyuyorum.
İsa onun ağladığını gördü ve onunla olan insanlarında ağladığını gördü.
Barney köpeği öldüğü zaman ağladığını söyledi ve çocuklar gülmeyi kestiler.
Ağladığını sanmıyorum, tamam mı? Benden ayrılan oydu.
Felicia, biri otoparkta ağladığını görmüş, iyi misin?
Biz ağladığını neden olduğunu Biz, bizim gözünde toz var.
Ağladığını falan görmedim.