ACELE EDERSEN in English translation

• hurry
• if you rush

Examples of using Acele edersen in Turkish and their translations into English

Acele edersen tonla para kazanabilirsin.
You can make a lot of money now, in a hurry.

Acele edersen Gabrielaya yetişebilirsin.
If we hurry, we can catch her.

Eğer acele edersen… kanguru Carl ile buluşacağız.
And if you hurry… you will meet Carl the kangaroo.

Acele edersen bir şey yapamam.
I can't do anything if you're in a hurry.

Bak, Ortağımın söylemeye çalıştığı şey, eğer acele edersen.
Look, what my partner's trying to say is, if you hurry.

-Birkaç ay içinde emekli olacak, -fakat acele edersen, sana en yakın olanı.
some time not been active, in a few months will retire, but hurry, he is closest to.

Baban haklı. Acele edersen yardımı olmaz,
Your father's right. If you rush into this it won't help,

Baban haklı. Acele edersen yardımı olmaz, sadece daha kötü yapar.
If you rush into this it won't help, it will make things worse. Your father's right.

Eğer bal arısı gibi acele edersen, Her gün doğan yeni bir çiçek olacağım.
If you rush like honey bee, I will be born as a new flower every day.

Bu extraya girer. Biliyorum. Eğer acele edersen on dolar daha veririm.
One other item. I know. I will give you ten dollars more if you hurry.

yani… eğer acele edersen… anlaşmak için hazırlar.
so… if you hurry up, they're ready to deal.

Lütfen acele eder misiniz?
Can you please hurry?

Lütfen acele eder misiniz?
Could you please hurry?

Sanırım acele edersek onu yapacağız.
I think we will make it if we hurry.

Acele edersek onu barda yakalayabiliriz.
We can catch him at the bar if we hurry.

Acele edersek, biz hâlâ onu yapabiliriz.
If we hurry, we can still make it.

Lütfen acele eder misin?
Could you please hurry?

Çok acele ederseniz az para alırsınız.
More hurry, less money.

Acele eder misin lütfen?
Can you just hurry, please?

Neden hep acele edersin?
Why are you always in such a hurry?