ADAMAK in English translation

to dedicate
adamak
ithaf etmek
armağan etmek
to devote
adamaya
ayırmak
adayacağıma
commit
işlediğini
yapmak
işlerler
bir iş
intihar
bağlanamayacağını
adaması
dedicated to
adamak
ithaf etmek
armağan etmek

Examples of using Adamak in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ve insani olarak her şekilde kendimi sana adamak istiyorum.
And I wanna tie myself to you… in every way humanly possible.
Tüm benim anlayış ve marifet Tüm bilgimi ve sana… kendimi adamak olacak.
Trust me and I will dedicate myself to you.
Ve kendimi bir insan için mümkün olan her şekilde sana adamak istiyorum.
In every way humanly possible. And I wanna tie my self to you.
Ve insani olarak her şekilde kendimi sana adamak istiyorum.
In every way humanly possible. And I wanna tie my self to you.
Hep yanımda olan iki arkadaşıma adamak istiyorum.
I would like to dedicate it to my two friends who're always there for me.
Bunu benim ilham kaynağına adamak istiyorum.
To my muse… I would like to dedicate this.
Gösterimi, bu figürleri bana öğreten dedeme adamak istiyorum.
Who showed me these moves. Um, I would like to dedicate this to my grandpa.
Kendini sanatına topyekün adamak.
Total devotion to his art.
Kendimi böyle bir beyni anlamaya adamak.
Devote myself to understanding a mind like that.
Evet, adamak.
Yes, dedicated.
Böyle bir aklı anlamak için… kendini adamak.
Devote myself to understanding a mind like that.
Kendini bir sonuca veya bir dosta adamak her görev için tehdit oluşturur.
To be invested in an outcome or a friend is a threat to any mission.
Yeminlerimden kurtulmak ve mükemmel kültürünüze kendimi adamak istiyorum.
I want to throw off my vows and immerse myself in your wonderful culture.
Bu şarkıyı, burada olma ihtimali olan özel birine adamak istiyorum.
I'm gonna dedicate this to someone special who might be here tonight.
Hayatını müziğe adamak istiyor.
He wants his life to be in music.
Ve bu şarkıyı hayatımın aşkına adamak istiyorum. Üçüncü ve beşinci kocam olan… Ama geleceğin ne getireceğini asla bilemezsin.
And I would like to dedicate this song to the one great love of my life, the man who was my third and fifth husband-- but… you never know what the future holds.
Adamak için piyanoyu bırakmış.
To devote herself entirely to us, her daughters.
Kendini tamamen bir dizi ahlaki ilkeye adamak… Zihninde durgunluğu aramak… Ve bir kılıç ustası olmak.
To devote yourself utterly to a set of moral principles… to seek a stillness of your mind… and to master the way of the sword.
Son zamanlarda biyo-yazıcıya takmış durumda ve hayatını onun üzerinde çalışmaya adamak istiyor.
She's been obsessed over the bio-printer lately and she wants to devote her entire life to studying it.
Yine de kendimi, delicesine yoğun olan bu bölüme adamak istiyorum.
Still, I want to devote myself to this crazy division that gets a shit load of work.
Results: 145, Time: 0.0366

Adamak in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English