ADAMLARI in English translation

men
erkek
insan
kişi
herif
abi
adam
dostum
adamım
insanı
bir adamsın
guys
herif
çocuk
eleman
erkek
kişi
oğlan
adam
adamım
bir adamsın
people
kişi
millet
halk
insanlar
insanın
adamları
boys
çocuk
oğlan
erkek
delikanlı
evlât
genç
oğlum
adamım
goons
goril
aptal
bir şapşal
fedai
sersemi
salak
bir katil
haydudu
ahmak
kiralık katilleri
crew
mürettebat
ekip
personel
tayfası
tayfa
çetesi
man
erkek
insan
kişi
herif
abi
adam
dostum
adamım
insanı
bir adamsın
guy
herif
çocuk
eleman
erkek
kişi
oğlan
adam
adamım
bir adamsın

Examples of using Adamları in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Sokağın sonundaki ve köşedeki adamları organize edin.
At the end of the street and around the corner. Organize some boys.
Şehirde değil. Vincein adamları beni arıyor.
Not in the city. Vince's goons are looking for me.
Peki, Javinin adamları?
What about Javi's crew?
Qiunun adamları.
Qiu's boys.
Tasfiyeciler seni seviyor, Toropov ve adamları da.
So the Liquidators have a crush on you, plus Toropov and his goons.
Castillonun adamları.
Castillo's crew.
Kaptan jack ve onun kokuşmuş adamları.
Captain Jack, and his filthy crew.
Beni dinliyorlar, çünkü onlar babamın adamları.
So they were listening to me talk because they're my father's goons.
Tamam, kesinlikle Gabrielin adamları.
All right, they're definitely part of Gabriel's crew.
Kolay olmayacak. Reddingtonın adamları 7/24 peşimde.
That won't be easy. Reddington has his goons guarding me 24/7.
Rafi, Pedro, adamları toplayın.
Rafi, Pedro, get the crew.
Şu adamları görüyor musunuz?
YOU SEE THOSE GUYS?
Şu adamları görüyor musun?
YOU SEE THOSE GUYS?
O şişko, çirkin adamları nereden buldun?
AND WHERE DID YOU FIND THOSE FAT, UGLY GUYS?
Bunlar'' filmin iyi adamları.
HERE ARE THE"GOOD GUYS.
An8} Bunlar'' filmin iyi adamları.
HERE ARE THE"GOOD GUYS.
Adamları öldürüyor musun?
You kill the guy?
Savaşta bu adamları yöneten barışta onları kanuna saygılı insanlar yapabilir.
A man who handles that bunch in a war can make law-abiding citizens out of them in peace.
Teslim olmaya çalışan adamları öldüreceğimi düşünmedim hiç.
Didn't think I would be killing blokes trying to surrender.
Samuel ve arkadaşının bu adamları tanıdığını…-… sanıyorum.
My point… is that I think Samuel and his friend, they knew these people.
Results: 7920, Time: 0.0449

Top dictionary queries

Turkish - English