Examples of using Algılıyor in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Gözlüklerim, tita bandında bir şeyler algılıyor.
Efendim, alıcılar güçlü bir girdap algılıyor kerteriz 200, işaret 211.
Sonda artık radyasyon algılıyor.
Vizörüm bazı burkulma gerilim hasarları ve mikro kırıklar algılıyor.
Bazen bir şeyi yanlış algılıyor ya da çok geç fark ediyoruz.
Bu kutu sinyalleri algılıyor ve onları sese çeviriyor.
Sesi algılıyor, o yüzden direkt mikrofona konuş.
Ne alaycılığı ne de ironiyi algılıyor.
Diğer insanların duygularını algılıyor.
Muhtemelen koltuktaki basıncı da böyle algılıyor.
Ve gözlerimiz gibi işlemeyen küçük bir göz beneği sayesinde ışığı algılıyor.
En azından o bunu öyle algılıyor.
Alfa mesafeyi zaman olarak algılıyor.
Sensorler, bazı izler algılıyor.
Karanlık kanatlarını açtığında tuhaf şeyler algılıyor musun?
Ve Moya bir Barış Muhafızı taraması algılıyor.
Bizi rüyasının bir parçasıymışız gibi algılıyor.
Eve giren herkesi karısı için bir tehdit olarak algılıyor.
Vücut ısımızı algılıyor.
Ses bağdaştırıcı, sadece pasif sesleri algılıyor.