Examples of using Anahtarın yerini in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ayrıca, anahtarın yerini biliyorum.
Anahtarın yerini biliyorum.
Anahtarın yerini ortaya çıkarırsanız başka bir cinayet daha işlenecek.'' yazıyor.
Anahtarın yerini bilen diğer insanlar, Lord Kumandan ve… Kes sesini. Avokato!
Anahtarın yerini bilen diğer insanlar, Lord Kumandan ve… Kes sesini. Avokato.
Bizlerse hala anahtarın yerini keşfedebilmiş değiliz. oluşunun ilk günü, Bugün gezegenlerin bir hizada.
Bizlerse hala anahtarın yerini keşfedebilmiş değiliz. oluşunun ilk günü.
Bizlerse hala anahtarın yerini keşfedebilmiş değiliz. oluşunun ilk günü.
Bizlerse hala anahtarın yerini keşfedebilmiş değiliz. oluşunun ilk günü, Bugün gezegenlerin bir hizada.
Bizlerse hala anahtarın yerini keşfedebilmiş değiliz. oluşunun ilk günü.
Ve bizler hala anahtarın yerini bile bulamadık. gezegenlerin dizilisinin ilk günü.
Bayan ve erkek kardeşlerim… Bugün mayısın 15i-- Gezegenlerin sıralanışının ilk günü-- ve biz hâlâ anahtarın yerini keşfedemedik.
Bugün gezegenlerin bir hizada oluşunun ilk günü, bizlerse hala anahtarın yerini keşfedebilmiş değiliz.
Gezegenlerin sıralanışının ilk günü-- ve biz hâlâ anahtarın yerini keşfedemedik.
Anahtarların yerini biliyor musun?
Anahtarların yerini bilmiyorum.
Anahtarların yerini biliyor musunuz?
Hemen anahtarların yerini söyle.
Yani anahtarların yerini biliyor musun?
O zaman anahtarların yerini söyle. D-yi.