ARABA YOK in English translation

• no car
• don't have a car
• no carriages
• no cars
• NO CARS

Examples of using Araba yok in Turkish and their translations into English

Araba yok, barikat yok… şehrin doğruca içinden gidebiliriz.
No cars, no barricades-- we can drive right through the city.

Tamam, araba yok.
Okay, no cars.

İşte Manhattanda bir gencin dramı, araba yok.
That's the plight of the Manhattan teenager. No cars.

An8} Trafik yok, araba yok.
No traffic, no cars.

Araba bulmam için 4 günüm var ama elimde araba yok.
I have four days to deliver 50 cars, and I have no cars.

Tamam! Hic araba yok.
It's okay! No cars.

Ön tarafta park edilen araba yok.
No cars are parked out front.

Bina yok, araba yok.
There's no buildings, no cars.

Dışarı çıkmak yok, araba yok, acil durumlar dışında cep telefonu yok..
No going out, no car, no cell phone except for in emergencies.

Uyuşturucu, çalıntı araba yok.
No stolen cars, no drugs.

Çalışan araba yok.
There's no cars.

Yer yok, rampalı araba yok Kaldırımda eğim yok..
No space, no ramp van, not cut-outs in the curbs.

Bu devriyede araba yok, gitmeyecek.
There's no wagon goes on this patrol.

Silah yok, araba yok, olay yeri yok..
No weapon, no vehicle, no crime scene.

Orospulara araba yok!
Whores don't get cars!

Domuz yok, araba yok… yalnızca ben.
No hogs, no wagon, just me.

Araba yok, Alice de yok..
Mm. So no car, no Alice.

Araba yok, şahit yok..
There's no car, no witnesses.

Araba yok arkada, yürü hadi!
There are no cars behind us!

Sana araba yok.
You don't get a car.