ARASINA in English translation

between
arasında
and
ve
ayrıca
peki
edip
hem
arasında
sonra
ise
among
öylesi
arasında
way
böyle
mümkün
öyle
yolu
taraftan
şekilde
bir yol
imkanı
yöne
şekli
break
mola
kır
ara
kırmak
kırın
kırılır
kıracak
zorla
bozmak
kırık
together
birlikte
beraber
hep birlikte
bir araya
biraraya
birleştir
topla
'tween
arasında

Examples of using Arasına in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Duvarın arasına bir hayvan sıkıştı sandım.
I thought there was an animal stuck in the wall.
Neyin arasına?
In the way of what?
Hipster bir Yahudinin arasına geziler için olan gemiden ya da ahit sandığını koyarız.
A travel ark in the middle of all the hipster Jews.
Arasına Xhosa dilinde yazılmış bir mesaj sokuşturulmuş.
There's a message written inside it in Xhosa.
Her şeyin arasına giriyor, ve itip kakıyorsun.
You get in the middle of everything, pushing around.
DNA testi kanıtların arasına girerse, geri dönüş olmaz.
If a DNA test goes into evidence there's no turning back.
Diyarlar arasına girebilmek için bir Asgardlıya ihtiyacımız var, değil mi?
We need an Asgardian to get us between realms, right?
Koltukların arasına da bak.
Look in-between the seats.
O maymunların arasına geri dönme fikri bile migren yapıyor bende.
The thought of getting back in there with those monkeys is giving me a migraine.
Şimdi insanların arasına karış ve kendine kız beğen.
Now, you get out there, and you like some girls, man.
Kaydedilmiş diğer iç parazitler arasına diken başlı solucan'' Prosthorhynchus transverses'' türü de katılabilir.
Other recorded internal parasites include the spiny-headed worm"Prosthorhynchus transverses.
Mutlu bir çiftin arasına girmem.- Sadece mi?
I won't get in the middle of a happy marriage.- Only?
İşte, kurtların arasına koyunlar gibi gönderiyorum sizi.
Behold, I send you out as sheep amidst the wolves.
Neden?- Bunun arasına giremem.- Hayır?
I can't get in the middle of this.- No.- Why?
Ben ona onların arasına kırmızı t-shirt koyma dedim.
I said,"Hey, don't put that red T-shirt in there.
Tavan arasına bayılırdı.
She loved it up there.
Çünkü çiftlerin arasına girmeyi seviyorsun.
Because you like getting in the middle of couples.
Kardeşliğimizin arasına bir şeyin girmesine izin verme.
Don't let anything come in between us brothers.
Ben- Tüm bunların arasına hiç girmemeliydim.
I should never have got in the middle of all this.
insanların arasına karış.
people there, mix with them.
Results: 2004, Time: 0.2841

Top dictionary queries

Turkish - English