Examples of using Aynı güne in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Parlamentonun açılışıyla aynı güne denk geldiği için etkinlikleri birleştirip.
davet vermeye karar verdiler. Parlamentonun açılışıyla aynı güne denk geldiği için etkinlikleri birleştirip.
Senin şerefine Büyük Salonda bir davet vermeye karar verdiler. Parlamentonun açılışıyla aynı güne denk geldiği için etkinlikleri birleştirip.
Reichin Führeri Adolf Hitlerinkiyle Benim doğum günümün, geleceğin şansölyesi, ya da 3000 yıllık… aynı güne denk düştüğünü hatırlarım.
Yargıcın yeni duruşmayı senin sanat gösterinle… aynı güne ertelediğine inanamıyorum.
Hitlerin Batıya saldırması ile sizin Başbakan olmanızın aynı güne denk gelmesi müthiş bir tesadüf.
Şu son birkaç harika saat içinde aklımdan geçenler neden aynı güne saplanmış olabileceğin ile ellerim çözüldüğünde seni nasıl en acı verici şekilde öldürebileceğim arasında gitti geldi.
Aynı günlerde Charlotte içindeki adamın yanına taşındı.
İki kanalda aynı gün canlı yayın.
Ve aynı gün, ücretsiz teslimat öneriyorum.
Her yıl aynı gün Nancy Paintera 100 dolar değerinde bir aranjman gönderilmesini istemişsiniz.
Aynı gün, Julia ona telefon etti.
Böylece hemen aynı gün taşındım!
Bebek. Aynı gün.
Bebek. Aynı gün.
Daha önce hiç aynı günü ufak tefek değişikliklerle tekrar tekrar yaşadığın hissine kapıldın mı?
Eğer aynı günü tekrar tekrar yaşayacaksam o günün değerli bir gün olmasını isterim.
Aynı günlerde Fransanın Çin ile yaptığı son hazırlık maçı esnasında Cissénin ikinci kez bacağı kırıldı.
O hız yolu boyunnca beni her kovaladığında… aynı günü tekrar tekrar yaşa diye… seni zamanda geri gönderdim.
O hız yolu boyunnca beni her kovaladığında… aynı günü tekrar tekrar yaşa diye… seni zamanda geri gönderdim.