Examples of using Aynı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Muhtemelen edemem. Aynı boyutlarda başka bir tane bulmamız gerekiyor.
Mısır büstü ile karşılaştırmak biçimleri aynı… anlaşılmaz bir gizem… kafa.
Aynı senin doğruyu söyleyeceğini bilemeyeceğimiz gibi.
Latince ve Macarca aynı anlama geliyor. Sors.
Aynı kafa yapısındaki insanların bu dünyada buluşması ender görülür.
Teşekkürler. Neden aynı odada kalmamız gerektiğini anlamıyorum.
Bir avuç geri zekâlıyla aynı üste yaşamak tam bir cehennem.
Teşekkürler. Neden aynı odada kalmamız gerektiğini anlamıyorum.
Aynı şey olsaydı,… burada olmazdım.
Selam. -Merhaba. Aynı patlayıcının izlerini Bayan Arandtın dairesinde de bulduk.
Bonnie aynı Klausa yaptığı büyüden bana da yapar.
Madem artık arkadaş olduk aynı Ross ve Phoebe gibi.
Aynı anda milyon tane iş yapmaya çalışıyoruz da.
Aynı olduğu gibi. O otobüse binmeseydim burada olmazdım.
Sen olmasan aynı olmazdı, evlat.- Evet.
Ben aynı değilim. Üzgünüm.
DNA aynı. Küçük adam haklıydı, o sensin.
Sadece babamla aynı hücrede kalan adama benziyor. Yok bir şey.
Batiatusın konağından kaçarken aynı kader yaşanmadı mı?
Aynı olurmuş. Eğer vücut içten patlasaymış.