BÖCEKLER in English translation

insects
böcek
haşere
çekirgesi
bir böcekle
bugs
böcek
hata
virüs
vosvos
dinleme cihazı
rahatsız
mikrobu
beetles
böcek
vosvos
roaches
böcek
hamamböceği
i̇zmariti
cockroaches
hamamböceği
karafatma
bir böcek
hamam böceği
hamamböcekleri
kakalak
vermin
haşarat
böcek
parazit
sıçan
haşerat
haşereler
mikrop
hayvan
zararlılar
the insectoids
böcekler
böceksiler
pests
haşere
böcek
baş belası
zararlı
haşerat
başbelası
haşarat
haşare
crawlies
böcekler
sürüngenler
crawlers
sürüngeni
paletlisi
böcek
solucanı mıydı
med-bugs
varmints

Examples of using Böcekler in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Kaynaklarımdan duyduğuma göre Böcekler tarafından yakalanmıştın.
I would heard from my sources that you would been captured by the Insectoids.
Bizler de artık o böcekler gibiyiz.
Now, we are like those cockroaches.
Jaffa katledildi, böcekler gibi zehirlendiler.
Jaffa are being murdered, poisoned like vermin.
Böcekler. Biriyle tanışmanı istiyorum.
Med-bugs. I want you to meet somebody.
Tatlı! Böcekler! Tatlı!
Dessert! Crawlies! Dessert!
Böcekler, gitti mi?
Roaches are gone?
Böcekler kurbanlarını içeriden mi yiyorlar?
And the beetles eat their victims from the inside out?
Jaffa katledildi, böcekler gibi zehirlendiler.
TheJaffa are being murdered, poisoned like vermin.
Normal türler mi? Ama bunlar, bu böcekler.
But those cockroaches, are they a normal species?
Gnome. Pis küçük böcekler.
Gnome. Oh, dirty little pests.
Küçük böcekler, vektör formüllerini izlerini bulmamam için kullanırlar.
Little varmints use vector formulas to keep me off their tracks.
Böcekler. Biriyle tanışmanı istiyorum.
I want you to meet somebody. Med-bugs.
Tatlı! Böcekler! Tatlı!
Dessert! Dessert! Crawlies!
Böcekler mi yakaladı?
The Roaches get him?
Neden? Vücudunu istila eden ölümcül böcekler akciğerlerinin zarlarını yemiş?
An infestation of deadly beetles had eaten the lining of his lungs. Why?
Ama o böcekler hâlâ dışarıda bir yerde, bekliyorlar.
But those varmints are still out there, waiting.
Böcekler öldü! Güvendesiniz artık!
You're safe now! The roaches are dead!
Çok büyük, ürkünç böcekler var ama ben daha büyüğüm.
There's some fairly big creepy crawlies, but they're not as big as me.
Biriyle tanışmanı istiyorum. Böcekler.
Med-bugs. I want you to meet somebody.
Küçük böcekler, vektör formüllerini… izlerini bulmamam için kullanırlar.
Little varmints used vector formulas to keep me off their tracks.
Results: 1845, Time: 0.0408

Top dictionary queries

Turkish - English