BÜYÜK BIR AZAB VARDIR in English translation

a great punishment
büyük bir azap
büyük bir azap vardır
büyük bir ceza
müthiş bir azap
müthiş bir ceza
will suffer a great torment
büyük bir azap vardır
will be a great torment
büyük azap
müthiş bir azap vardır
shall have a grievous chastisement
büyük bir azap vardır
is a terrible punishment
shall be a torment mighty
büyük bir azap vardır
pek büyük azap
awaits a mighty punishment

Examples of using Büyük bir azab vardır in Turkish and their translations into English

{-}
  • Ecclesiastic category close
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
kaldıramaz. Onlar için büyük bir azab vardır.
for them awaits a mighty chastisement.
inanmış kadınlara zina iftira edenler, dünyada da ahirette de lanetlenmişlerdir. Onlar için büyük bir azab vardır.
accuse the innocent virtuous, believing women- upon them is a curse in this world and in the Hereafter; and for them is a terrible punishment.
perde inmiştir. Onlar için büyük bir azab vardır.
and there is a great punishment for them.
perde inmiştir. Onlar için büyük bir azab vardır.
over their sights is a covering; and unto them shall be a torment mighty.
ihtilaf edenler gibi olmayın. İşte onlar( evet) onlar için büyük bir azab vardır.
fell into variance after the clear signs came to them; those there awaits a mighty chastisement.
yine onlar için ahirette de büyük bir azab vardır.
in the world to come awaits them a mighty chastisement;
dünyada da ahirette de lanetlenmişlerdir. Onlar için büyük bir azab vardır.
are accursed in this world and in the Hereafter: there is a great punishment for them.
Âhirette ise onlara büyük bir azab vardır.
ihtilaf edenler gibi olmayın. İşte onlar( evet) onlar için büyük bir azab vardır.
disputed after the clear signs had come to them; and for them is a terrible punishment.
yine onlar için ahirette de büyük bir azab vardır.
For them is disgrace in this world, and there is a great punishment for them in the Hereafter.
Onlar için dünyada rezillik var ve yine onlar için ahirette de büyük bir azab vardır.
For those whose hearts Allah does not will to purify shall be disgrace in this world and a grievous punishment in the Everlasting Life.
inanmış kadınlara zina iftira edenler, dünyada da ahirette de lanetlenmişlerdir. Onlar için büyük bir azab vardır.
unaware and believing women are cursed in this world and the Hereafter; and they will have a great punishment.
ihtilaf edenler gibi olmayın. İşte onlar( evet) onlar için büyük bir azab vardır.
disputed after the clear proofs came to them; for them is a great punishment.
perde inmiştir. Onlar için büyük bir azab vardır.
their vision is veiled; a great punishment awaits them.
Bu, onların dünyada çekecekleri rezilliktir. Âhirette ise onlara büyük bir azab vardır.
These are to disgrace them in this life and they will suffer a great torment in the life hereafter.
nın en büyüğünü idare edene de büyük bir azab vardır.
him who took upon himself the main part thereof, he shall have a grievous chastisement.
Allah onlara ahirette hiçbir nasip koymamak istiyor. Onlar için büyük bir azab vardır.
They do no harm to God; and God will not give them any share in the life to come, and their torment shall be great.
ahirette de lanetlenmişlerdir. Onlar için büyük bir azab vardır.
and there awaits them a mighty chastisement.
küfre göğüs açan,( küfürle sevinç duyan) kimselere Allahtan bir gazab iner ve onlar için büyük bir azab vardır.
those whose breasts have become open to disbelief will be subject to the wrath of God and will suffer a great torment.
imanından sonra küfre kalbini açarsa, mutlaka onların üzerine Allahtan bir gazab gelir ve kendilerine çok büyük bir azab vardır.
such as open their breasts to disbelief, on them is wrath from Allah, and theirs will be a great torment.
Results: 75, Time: 0.0635

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English