Examples of using Başını in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ryder, başını kaldır. Ryder.
Bu mu başını ağrıtan şey?
Başını dinlenmek ister misin? Kovuldun?
Başını kaçırmaktan nefret ediyorum. Bir dakika.
Sonunda burada olduğum sürece başını kaçırmak beni rahatsız etmez.
Colin başını biraz eğ.
Korkarım senin de başını ağrıtmıştır.
Birazını kaçırsan da başını biliyorsun.
Başını zaten biliyorsunuz.
Başını kaçırmak benim için önemli değil. Sonuna yetiştiğim sürece.
Artık Edward French başını ağrıtamayacak.
Veya bütün McAllistairların başını kesebilirim.
Dağa tırman.- Başını kaldır.
Hikâyenin başını bilmek tüm sorularımızı cevaplar sandın.
Eyalet yönetiminde yerel düzeyde tam dört yıl onların başını ağrıttım.
Dümdüz bak. Başını kaldır.
Hayır. Ama bak, kurbanlarının başını kesebilirdi.
Başını kaçırmak benim için önemli değil. Sonuna yetiştiğim sürece.
Film 3 dakika içinde başlayacak, başını kaçırmak istemiyorum.
Görünüşe göre, senin de başını çok ağrıtmış.