Examples of using Başını derde in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hep başını derde sokuyor.
Üzgünüm. Niyetim başını derde sokmak değildi.
Başını derde sokmana hiç şaşmamalı.
Onun başını derde sokabilecek hiçbirşey söylemek istemiyorum.
Hala başını derde sokuyorsun, ha?
Herkes onu korurdu çünkü o çok incecikti başını derde sokabileceğini düşünürdük.
Bayan Nordley neredeyse başını derde sokuyordu.
Bu doğru, arada sırada başını derde sokuyor.
Baban ne dedi?- Ne hakkında?- Odo ile başını derde sokman hakkında?
Turşu hırsızı kuzenin başını derde sokacak.
Jeanne genelde tatlı bir kızdı. Ama içmeye başlayınca, başını derde sokuyordu.
Kuralları çiğneyip, beni görmezden gelip başını derde sokuyorsun.
Tom zaman zaman başını derde sokuyor.
Turşu hırsızı kuzenin başını derde sokacak.
Eminim söylemiştir. Shakes, başını derde sokmanı istemiyorum.
Ne oldu?- Kardeşin başını derde sokacak?
Ne oldu?- Kardeşin başını derde sokacak.
Ruhlar Âlemine dönmeden önce başını derde sokacak.
Teşekkürler. Tanrım, şimdi de senin başını derde soktum.
Yine Gryffindorun başını derde.