Examples of using Başında in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Evet, Sonja işinin başında.
ONeil sezonun başında Lucky Cannonu main eventte mağlup etti.
Serviksin başında kasılan bir sürü kas vardır.
Ve Carcanolar ve Vincein başında olduğu aile birbirine düşmanmış.
Sanatçı iş başında.
Julia, senden bir muayenenin başında durmanı istiyorum.
Köpek sahnesinin düzeninde bazı değişiklikler oldu, ikinci perdenin başında.
Senin işin klinik ekibinin başında olmak.
Robotum Kong görev başında.
Haftalarca burada, bu dağ başında kalmak zorundayım.
Ayıcık dağıtıyor olsaydım listenin başında muhakkak sen olurdun.
Kocam iş başında.
Efendim, resepsiyonist onu cesedin başında elinde silahla dikilir bulmuş.
Francine, bu konuşmaya merdivenlerin başında devam edebilir miyiz?
Rhino görev başında!
Madam Escarguelin Ofisi nerede?- Merdivenin başında.
Buraya geldin, cesedin başında dikilen birini gördün.
Büyük tasarımım iş başında.
İşte haberi saat başında yapan şey.
En azından, 14. yüzyılın başında öyleydim.