Examples of using Beter in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bize anlatmazsan daha da beter olacak.
Zaten kötü olan durumu daha da beter bir hale getiriyor.
Debra hepimizden beter dedikoducu!
İkisi birbirinden beter.
İyi olanı, kötü olanı… ve daha da beter olanı.
Güven bana. Bu adada dronelardan beter şeyler var.
Ama evlenince seksde çok beter olacaksın.
Güven bana. Bu adada dronelardan beter şeyler var.
Bilmiyorum. İçimden bir his her şeyin daha beter bir hal alacağını söylüyor.
Ne kadar kötü olsa da benimkinden beter olamaz.
Ama bana beter diyorlar.
Hapisten bile beter!
Anne babalarımız bizden beter şeyler yapmışlar.
Tüm başarısızlıklarımdan daha beter olacak bu gezi, dostum.
Daha beter de olabilirdi.
Almancamız desen daha da beter. Müzik teorisini de bilmiyoruz.
Kenneth, senden beter eşcinsel yemi olamaz.
Annemden beter endişe ediyorsun.
Hayleye bakılırsa, ölümden beter bir kadere mahkum ettiğini söylemiş.
Muhtarla Jiaodan beter olacağıma emin olabilirsin.