BINDI in English translation

got
al
almak
hemen
var
bin
geç
çabuk
biraz
getir
alın
rode
araba
binmek
gezinti
araç
sürüş
bir sürüş
yolculuk
sür
gezisi
git
boarded
kurul
tahta
heyet
pano
pansiyon
yönetim kurulu
gemiye
took
al
almak
alıp
alacak
kabul
alman
sürer
götür
alın
götürün
bindi
gets
al
almak
hemen
var
bin
geç
çabuk
biraz
getir
alın
board
kurul
tahta
heyet
pano
pansiyon
yönetim kurulu
gemiye

Examples of using Bindi in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Tom ormanda atına bindi.
Tom rode his horse through the woods.
Onları kurtarmak için planöre bindi.
She took a glider to try and save them.
Gel Bindi.
Come here, Bindi.
Tom Maryyi yanağından öptü ve sonra onun arabasına bindi.
Tom kissed Mary on the cheek and then got into his car.
Geronimoya başka hiç kimse bindi mi Yarbay?
Did anybody else board the Geronimo, Commander?
Tom eyersiz ata bindi.
Tom rode the horse bareback.
Kızın. Onları kurtarmak için planöre bindi.
It's your daughter. She took a glider to try and save them.
Doğru.- O adam trene bindi mi?
That's right.- Did that man board the train?
Wes Merritt'' Yo-Yo'' ya süre bitimine kadar bindi.
Wes Merritt rode Yo-Yo to the finish.
Yolcuların hepsi uçağa bindi mi?
Did all passengers board the plane?
Ama yine de… Visenya… Targaryen… Vhagar… Vhaga… bindi.
Targaryen Visenya"And though rode.
Ama yine de… Visenya… Targaryen… Vhagar… Vhaga… bindi.
And tho-- and thowg… V-v-visenya… Targaryen… rod-- rode.
Ama yine de… Visenya… Targaryen… Vhagar… Vhaga… bindi.
Targaryen rode Visenya"And though.
Ama yine de… Visenya… Targaryen… Vhagar… Vhaga… bindi.
Rode Visenya Targaryen And though.
Ve kahraman güçlü atına bindi.
And the hero rode in on his mighty steed.
Bugün gelmek için o arabaya bindi.
He rode the car here.
Çocuk ilk kez bir ata bindi.
The boy rode a horse for the first time.
Her gün bürosuna gitmenin dışında ata ve bisiklete bindi.
Other than going to the office each day he went horseback riding and cycling.
Süvari atına bindi.
The Horseman rides.
Arabaya zar zor bindi.
Could barely get in the cart.
Results: 330, Time: 0.0407

Top dictionary queries

Turkish - English