Examples of using Bir çelik in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Eğer'' Daha radikal'' ile omurgamın içine bir çelik çubuk koyulmasından bahsediyorsan,
Fare her yaklaştığında, araştırmacılar çekiçle bir çelik çubuğa vurup korkutucu bir ses çıkardılar.
Fare her yaklaştığında, araştırmacılar çekiçle bir çelik çubuğa vurup korkutucu bir ses çıkardılar.
başka herhangi bir çelik yapının parçalanmasına sebep olmadı.
İstenmeyen ereksiyonları engellemek için tasarlanan jugum penis, penise bağlanabilen tırtıklı dişlere sahip bir çelik klipsten oluşuyordu.
güneşte parıldıyor, parlayan bir çelik ormanı oluşturuyordu.
Ü bir çekiç ve bir çelik parçası almış Ölümüm çekiçten olacak demiş¢Ü.
BBC, Nurenbergde bir çelik fabrikasında görgü tanıklarının mekanik bir hortum olarak adlandırdığı şeyle bir çukur açıldığını belirtiyor.
Eğer bu kadın köşedeki bir çelik kirişi kenardan aşağı atsaydı yere 8 saniye sonra ulaşacaktı.
Biz bir çelik şirketiyiz ama ülkemizin eğer… silah ihtiyacı olursa, seve seve üretiriz.
Ve o madalyayı da 40 santimlik bir çelik parçasını bir çocuğun alnına soktuğum için aldım.
Firar ettim çünkü, bir çelik parçasını bir çocuğun alnına soktuğum için madalya aldım!
Evet ama bu arabayı ancak bir çelik bloğu böyle durdurabilir.
Okları gökten dolu gibi yağsa… mızrakları bir çelik halka olsa…
Ayrıca mezarın girişine kilidi olan bir çelik kapı ayarlayabilirseniz çok memnun olurum.
Okları gökten dolu gibi yağsa mızrakları bir çelik halka olsa
Firar ettim çünkü, bir çelik parçasını… bir çocuğun alnına soktuğum için madalya aldım!
Yerden 300 m yüksekte yapılmasına yardım ettiği bir çelik kirişin üstüne oturup yemeğini yerken şehri seyretmeyi çok seviyordu.
en geniş boyaya duyarlı fotovoltaik modülünde sürekli olarak bir çelik üzerine basılmıştı.