Examples of using Bir çiftle in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Beni pikniğe götürdü bir kere, Erkek arkadaşı ve başka bir çiftle.
Geçen hafta kooperatifte bir çiftle tanıştım.
Herhalde bizi başka bir çiftle karıştırdılar?
Öte yandan, racquetball oynuyorum çok iyi psikiyatrist bir çiftle.
Bir çiftle beraber planlı hırsızlık, ama sonra teslim olmuş,
Zorlanan bir çiftle tanışacağım. Bu sefer, iki çocuk sahibi olup evlerini temizlemekte.
Zorlanan bir çiftle tanışacağım. Bu sefer,
O hafta sonu dalış için Salt Pointe gittiğimi yalnız olduğumu ve orada bir çiftle tanıştığımı söyledim.
Buraya şu kayıp kız Layla Simmonsla ve partide buluştuğun bir çiftle birlikte geldin.
Bu sanat eseri,… romantik bir gece için Lookout Dagna giden bir çiftle ilgili.
Bu sanat eseri,… romantik bir gece için Lookout Dagna giden bir çiftle ilgili.
Söyleme, Hayakawa! Bu şehre geldiğimde bir çiftle tanıştım!
Akdenizde başka bir çiftle beraber bir haftalığına yat kiralayabildiğin yerin adı neydi?
Ne diye birden 25 yaşlarındaki bir çiftle takılmak istiyorsun?- Biz de 25 yaşındaydık?
Yüce İsa. Bir çiftle hiç çalışmadım, siz ikiniz ikizler gibi konuşuyorsunuz!
Bugün bir çiftle çalıştım. İkisi
Birbirine aşık oldukları herkesce bilinen bir çiftle birlikte tek başına gelebilirdi? Maria DAmatadan başka kim ilk filminin dünya galasına?
Birbirine aşık oldukları herkesce bilinen bir çiftle birlikte tek başına gelebilirdi? Maria DAmatadan başka kim ilk filminin dünya galasına.
Daha önce tanışmadığımız bir çiftle Knicks maçına gitmek istemiyorum!
Şu an için bir çiftle takılmak fikri bana pek iyi gelmiyor.